Gök bilgini olmak, eline bir kâğıt kalem almak, şiir döktürmek ya da bir öykü yazmak kadar basit bir iş değildir. Kopernik’e gelinceye kadar insanlar hep kendi sağduyularına güvenmişler, kendi mantıklarının dünyayı anlamaya yeterli olduğunu sanmışlardır.