Andre Gide, 1869'da Paris'te doğdu. Yazı hayatına 1891'de yayımladığı Les Cahiers d'Andre Walter ve Le Traite de Narcisse ile başladı. Bunları 1894'te Batak, Dünya Nimetleri ve Yeni Nimetler, 1902'de Ayrı Yol izledi. Gide'ın yazarlıktaki ustalığı, üslubundaki açıklık ve duruluk, bir yandan kitaplarında ortaya koyduğu kaygılarıyla, öte yandan düşüncelerinin karmaşıklığıyla tam bir çelişki içindeydi. 1919'da yazdığı Pastoral Senfoni son derece duygulu ve insancıl bir romandı. Gide'ın en iyi eseri olarak kabul edilen Kalpazanlar 1925'te yayımlandı. Bu tarihten sonra en ağır konuları işlemekten çekinmedi, her türlü önyargıdan uzaklaşıp yerleşik inançlara ve düşüncelere körü körüne bağlanmaktan kaçındı. 1947 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı. 1951 yılında da hayata gözlerini yumdu. Annesi ve babasıyla yaşarken babasını kaybeden Jerome annesiyle Paris'e taşınır, Paris'in kültürel ve sosyal hayatında kendini geliştiren Jerome edebiyata meraklı, entelektüel biridir aynı zamanda da inançlı bir bireydir. Tatillerini dayısının Normandiya kırsalındaki evinde geçiren Jerome burada kuzeni Alissa'ya aşık olur. Bu aşk öylesine tutkun ve coşkuludur ki Jerome tüm benliğini buna adar.. Bu adanış inançlı Alissa tarafından korkuyla karşılanır Jerome zarar vermekten çekinen Alissa onu sevdiği halde ondan uzak durur ve bu fırtınalı aşk edebiyatın, inancın, şiirin iç içe geçtiği bir masala dönüşür. Nobel edebiyat ödüllü Gide'ın okuduğum ikinci kitabı olan Dar Kapı dönemin ahlak anlayışını, dinsel inançlarını, aşka bakışı ve kibarlığı çok incelikli bir dille işleyen zarif bir kitap. Jerome'un Alissa'ya duyduğu aşkı kalbimizde hissettiren İncil'den, Shakespeare'den alıntılarla bunu destekleyen yazar ailesinden aldığı dini eğitimin de izlerinin kalemi üzerindeki etkisini de hatırlatıyor.

Dar KapıAndré Gide · Can Yayınları · 20222,864 okunma

·

116 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Caner S.