2003 yılında Babil’de ölüm İstanbul’da aşk isimli kitabını okumuş ve hayran olmuştum diline. Katre-i Matem ve yarım bıraktığım Od sonrası zaten pek roman okumadım. Aramıza dinler tarihi felsefe sosyoloji girdi. kafamın ağır şeyleri kaldıramadığı bu dönemde biraz roman okumalıyım diye aldığım bu kitap 13 yaşında olsam beni kendine aşık ederdi. 33te çocuk kitabı etkisi yarattı. Roman bir yaştan sonra okunmamalı belki de. Belki de ben birbirine benzeyen hiçbir şeye tahammül edemiyorum artık. Çünkü her şeyin ve herkesin aynılaştığı bu cehennemde sığınağım kitapların da birbirinden izler taşıması umudumu yerle bir ediyor. Hepiniz aynı şeyleri anlatmak zorunda değilsiniz. Tarih boyunca herkes aynı şeyi arıyor ama diye bir açıklamaya ise hiç tahammülüm yok