İlk öncelikle incelemeyi böyle erken yüklediğim için çok özür dilerim. Normalde olsa bu kadar geçe kalmışsa bir kitaba inceleme yazmazdım ama bu kitaba yazmak istedim çünkü bu kitabı bitirdiğimde bir kaç gün etkisinden çıkamadım. Çok güzeldi. Sadece son bir iki haftadır içimden boş boş oturmak dışında hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Bu yüzden böyle gecikti. Şimdi kitaba geçecek olursak, Gerçek Aşk John Marrs'ın ilk kitabı ve ilk kitap için süper bir profesyonellik, muhteşem bir akıcılık, vay be dedirten bir orjinallik, acaba gerçek hayatta da böyle bir şey olsaydı ne olurdu? diye düşündürten ultraviole bir kurgu. Baya güzel övdüm kitabı... :D Gerçek Aşk, Gerçekten 'Gerçek Aşk' ını bulmak isteyen insanların yaptığı küçük bir tükürük testiyle buldukları ruh ikizleri. Birçok açıdan bu çok kolay. Bir tükürük testi yaptırıveriyorsun ve o test sana ölene dek sana sonsuz mutluluğu verebilecek ruh eşini söylüyor. Ancak sana bu mutluluğu verecek kişi, senden yaşça büyük olabilir, dünyanın öbür ucunda yaşıyor olabilir veya Nick'in de başına geldiği gibi senin hem cinsin olabilir. Kitap beş kişi ağızından anlatılıyordu ve bu normalde olsa biraz kafa karıştırıcı olabilirdi ama bu hikayede hiçte kafa karıştırıcı değildi. (Cümle biraz tuhaf oldu.) Mandy, ruh eşini bulan eşi tarafından terk edilmiş dul bir kadındı ve o da testi yaptırıp ruh ikizini bulduğunda tıpkı eski eşi ve kız kardeşleri gibi mutlu bir aile hayatı yaşamak istiyordu. Ancak DNA eşinin yaşadığı yere gittiğinde ve orada kalmaya başladığında düşündükleri hiçte düşündükleri gibi karşısına çıkmayacaktı. Christopher, kitapta katildi. Kitabın arka kapağını okuduğumda beni en çok heyecanlandıran da bu karakter olmuştu. Onun yaşayacağı şeyleri çok merak etmiştim ama üzülerek söylüyorum beni yıkan tek şey de bu karakterdi. Gerçekten Christopher daha heyecanlı bir hikayeye sahip olabilirdi diye düşünüyorum... Ama eşleştiği kişiyi duyduğumda cidden kısa süreli bir şok yaşamıştım. (Tek heyecanlandığım yerde burasıydı zaten.) Jade, ruh eşini bulmuştu ancak eşi dünyanın öbür ucunda, Allah'ın Avustralyasında yaşıyordu. Birgün yemek yerken arkadaşlarının gazına gelip bir çılgınlık yaptı ve Avustralya'ya uçtu. Ancak DNA eşi, gerçekten de DNA eşi miydi? Ellie, ah Ellie, Ellie'ye anlatacak bir şey bulamıyorum. Söylesem spoi olur gibi. Sadece son sayfalara kadar, Ellie'nin bölümlerinde sıkıntıdan kafamı duvara vurmamak için kendimi zor tutmuştum. Biraz gıcık bir karakter. Şahsen kendisini sevemedim. Ellie ile ilgili bu kadar... Vee Nick! Onu sona sakladım çünkü kitapta onun bölümlerinin gelmesi için adeta kendimden geçtim, en eğlencelisi onun bölümleriydi ve yazar sağ olsun, en kısa bölümleri Nick'e vermişti. Nick, ilişki durumunda normaldi ve nişanlısı Sally ile evlenmek üzereydi. Ancak yakın arkadaşları Sally'nin aklını çelince testi yaptırmak zorunda kaldılar ve... Nick hemcinsi biriyle eşleşti. Sonra Sally yetmemiş gibi zorla Nick'i Alex ile (Alex = Nick'in DNA eşi) buluşturdu ve ondan sonra Nick zaten Alex'ten kopamadı. İlişki durumundan ben okurken en çok Nick'in hikayesinden keyif aldım çünkü dediğim gibi onun hikayesi biraz daha farklıydı. Ayrıca kitabın sonunda karakterlerin yolları kesişecek falan sanmıştım ve tuhaf bir şekilde öyle bir kesişme de gerçekleşmedi. Ancak gene de ortak bir nokta vardı ve pek görünmese de bir nevi birleşmişti. Bu ayrıntıyı da çok sevdiğimi söylemeden geçmeyeyim. İnceleme çok uzasa da ben hala daha bu konuda yeteneksiz olduğum içinde öyle biraz. İnşallah yakında daha iyilerini yazacağım... Kitaba gelince şiddetle tavsiye edilir. OKUYUN, OKUTTURUN BU KİTABI. Hepinize iyi günler dilerim!

Gerçek AşkJohn Marrs · Beyaz Baykuş Yayınları · 2021149 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.