Gönderi

* Hayatta en önemli şey nedir? Açlık çekilen bir ülkede birine bu soruyu sorarsak cevap "yemek" olacak; donmakta olan birine aynı soruyu sorarsak cevap "sıcak" olacaktır. Kendini yalnız ve çaresiz hisseden birine soracak olursak cevap mutlaka "diğer insanlarla beraber olmak" olacaktır. Ama bütün bu ihtiyaçlar giderildikten sonra, bütün insanların ihtiyacı olan bir şey daha var mıdır hâlâ? Filozoflar buna "evet" diye cevap verirler. Onlara göre insan sadece ekmekle yaşayamaz. Tabii ki bütün insanlar yemek yemelidir. Ayrıca sevilmeye ve ilgi görmeye ihtiyaçları vardır. Ama bütün insanların ihtiyacı olan bir şey daha vardır: Kim olduğumuzu ve neden yaşadığımızı bilmek. * Kendini dünyaya o kadar alıştırmışsın ki, seni artık hiç şaşırtmıyor. * Gerçek bilgi insanın kendi içinden gelmek zorundadır. Başkalarına aktarılabilecek bir şey değildir. Sadece insanın kendi içinden gelen bilgi gerçek "kavrayış"tır. * Her türlü haksızlığı ve istismarı eleştirerek toplumda güç sahibi olanlara meydan okudular. Ve belki de en önemlisi, bu faaliyet ikisinin de hayatına mal oldu. İsa ve Sokrates'in davaları da benzerlikler gösterir. İkisi de belki af dileyerek hayatını kurtarabilirdi. Ama işi sonuna kadar götürmezlerse, kendilerine düşen göreve ihanet edeceklerini düşündüler. Ve başları dik olarak ölüme gittiler. * Yani bir filozof anlamadiığı pek çok şey olduğunu bilmektedir. Ve bundan dolayı acı çeker. Ama böyle olduğu için de, sözde bilgileriyle gösteriş yapanlardan çok daha akılldır. "En akıllı kişi neyi bilmediğini bilendir." demiştim. Sokrates de "Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir." diyordu. Bu iki cümleye dikkat et! Çünkü filozoflar arasında bile böyle bir şeyi itiraf etmek pek az görülen bir durumdur. Üstelik bunu öyle uluorta söylemek insanın hayatına mal olabilecek kadar tehlikelidir. Soru soran insanlar en tehlikeli olanlardır hep. Cevap vermek o kadar tehlikeli sayılmaz. Bazen bir tek soruda bin cevaptan daha fazla patlayıcı madde bulunur. * İnsanlık ikiye ayrılıyor böylece. İnsanların çoğu ya bildiğinden kesinkes emin ya da hiç aldırış etmiyor. Tıpkı bir iskambil oyununda kartların dağıtılması gibi bir şey bu. Siyah kartlar bir tarafa ayrılır, kırmızılar bir tarafa. Ama arada sırada bir joker çıkar ortaya. Ne kupadır ne sinek, ne karo ne de maça. Sokrates de Atina'da böyle bir jokerdi işte. Bildiklerinden kesinkes emin değildi, ama aldırış ettiği de yoktu. Sadece hiçbir şey bilmediğini biliyordu ve acı çekiyordu bu yüzden. Bu durumda filozof oldu o da yani hiç yılmayan, yorulmak bilmeden bilgiye ulaşmaya çalışan biri. * Aslında içten içe doğru saymadığın şeyler yapıp duruyorsan, mutlu olabilir misin? * Mağaranın bu şanslı insanı şimdi artık isterse doğanın içine dalarak yeni kazandığı özgürlüğün tadını çıkarabilir. Ama hâlâ aşağıda, mağaranın ortasında kalanları hatırlar ve geri döner. Aşağıya varır varmaz, mağaradakilere duvarlarda gördükleri gölgelerin aslında gerçek şeylerin titrek kopyaları olduğunu anlatmaya koyulur. Ama kimse inanmaz ona. Duvarları gösterip orada gördüklerinden başka hiçbir şeyin olmadığını söylerler. Ve sonunda öldürürler onu. * Kinikler gerçek mutluluğun maddi lüks, politik iktidar ve sağlık gibi dış şeylere bağlı olmadığını vurgular. Gerçek mutluluk bu gibi rastlantısal ve geçici seylere bağımli olmamaktır. Tam diş şeylere bağlı olmadığı için, gerçek mutluluğa herkes ulaşabilir. Ve bir kez elde edildiğinde, bir daha yitirilmesi mümkün değildir. En ünlü kinik Diogenes'ti. Diogenes'in bir fçıda yaşadığı ve bir aba, bir değnek ve bir ekmek torbasından başka bir seye sahip olmadığı anlatılır. (Bu durumda mutluluğu elinden çekip almak da pek kolay değildi tabii!) Bir gün Diogenes fçisinin Önünde güneşlenirken, Büyük İskender onu ziyarete gelmiş. Bu bilge insanın karşısına geçip bir isteği var mi, diye sormuş iskender, isteğini hemen yerine getireceğini söylemiş. Diogenes de, bir adım yana çekil de, günesimi kesme demiş iskendere. Böylece bu büyük komutandan bile daha zengin ve mutlu olduğunu göstermiş istediği her seye sahipmis ne de olsa.
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.