Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

116 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bugünlerde bana ilaç gibi gelen bir kitap okudum. Beklentiye giremeyecek kadar yoğun kafam ama ne hikmetse doğru kitabı çekip almışım yine. Bu işler öyle dümdüz olmuyor. Kitap seçmek öylesine bir olay değil. Ben iknayım çoktaaaan. Bu kitabı kaç defa elime alıp bıraktığımı biliyorum ama nedense bu sefer öyle olmadı gibi bir de severek okumuş oldum. Okumak için okumam zaten ama bazen bazı kitaplarda öyle durumlar olabiliyor. Bitlis'te bir dede tanımıştım. Acayip dolu bir dedeydi. Kur'an'ı Kerim'i okuyup, Kürtçe mealini söyleyip Türkçe öyle bir tefsir ediyordu ki ben ilk defa öyle bir durum yaşadım. Böyle ilimden tat alan insanlar vardır ya. Öyle. İşte bu çoban bana onu hatırlattı. Gidip araştırmayacağım böyle biri var mı, kim olabilir, nedir ne değildir diye. Cidden. Merak etmeyecek kadar hoş bir sohbetti. Çoban mahlas olsa anca bu kadar uyardı. İlk mektupları başka bir ruh halini yansıtsa da bana göre, genel olarak 'dağdaki çobanla benim oyumun kesinlikle bir olamayacağını' anladım. "Doğadaki" çoban her şeye hâkim. O tepeler hâkim çünkü. Dağlar hâkim. Yani. Oy moy bilmem ama denk değiliz. Ankara'yı tasviri zaten ayrı bir olaydı. Arasan öylesi bulunmaz. Bir düşündüm de. Abarttım mı diye de yok. Bu aralar okuyamıyorum çünkü gerçekten zorlanıyorum her manada. Çok çalışmaktan şikayet etmem sadece o dengeyi tutturamadım herhalde daha. Azıcık bulduğum her fırsatta okumuş halim bu ve bu kitap resmen beklediğimin ya da hiç ummadığım şekilde gıda oldu bana. Tatlı bir okumaydı. Evet. Aynen böyle. "Yanındaki bir başka çiçeğe benzemek için renginin kokusunu değiştiren çiçek olmaz. Her çiçek kendi haliyle güzel olduğunu mu yoksa yaradılış gayesinin ahkamına uymak gerektiğini mi idrak eder?" ....
Çobandan Mektuplar
Çobandan MektuplarAbdurrahim Karakoç · Altınordu Yayınları · 202387 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.