Herkese merhaba . Bugün size Modern Japon Edebiyatının çarpıcı Klasik bir eserini yorumlamaya geldim . Aşk umuduna tutunan bir kadın, kendi hayatına bakan bir adam... Ataerkil bir dünyada, yalnız bir kadının hayatta kalmak mücadelesi... "Aşık olmak kulağa büyük bir lüks gibi geliyor biliyorum." İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan çetrefilli ve toksik bir aşk hikâyesi... Yukiko, tacize uğradığı evden kaçan, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda sekreterlik yapmak üzere Hindiçin'e yol alan bir kadın. Tomiako da burada çalışan Yukiko'nun ilk olarak iş arkadaşı, Peki ya sonra? "Eğer evin ve ailen o kadar değerliyse neden bana en baştan soğuk davranmadın?" Tomiako, evli olduğu halde Yukiko ile bir birlikteliğe girer. Tomiako için bu ne kadar sıradan bir ilişki gibi görünse de Yukiko için durum çok farklıdır. İlişkisine bağlıdır, ilişkisini sürmek ister. Her şeye rağmen bir umudu vardır... Savaş sonrası eşine dönen Tomiako, ardında bıraktığı Yukiko ile acaba tekrardan bir araya gelecek midir? "Aşkımız savaşın bitişiyle yok oldu gitti." İlk defa Japon Edebiyatı'ndan bir eser okudum. Eser, Yazarın hayatından izler taşıması, otobiyografik ögeler içermesi ve savaş sonrası yazılması bakımından değerli bir eser. Yazarın hayatı gerçekten çok çarpıcı ve insanı derinden etkileyen, sarsan bir yapıya sahip. Eser, her ne kadar bir aşk romanı olarak başlasa ve görünse de Japon kültüründen ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'nın durumundan bahsedilmesi yönüyle bize bilgi veren bir eser. Eserin dili yalın ve akıcı, betimlemeler ise hayal dünyanızı genişleterek sonsuz bir evrenin kapılarını size açacak türden. Eserde din istismarlığı ve simsarlığı sert bir şekilde eleştirilirken bir kadının aşk için kendini, psikolojisini ve hayatını soktuğu sıkıntılı, takıntılı, hastalıklı bir aşk için yaşadığı durumları okuyor olmak gerçekten çok sarsıcı ve farklı bir deneyimdi. Kitapta intihar metaforunun sürekli kullanılması ve Dostoyevski'nin Ecinniler kitabından bahsedilerek Tomiako'nun kendini başkarakter ile bir tutması çok özeldi. Ayrıca ABD tarafından verilen Akademi Ödülü sahibi olan eserimiz beyaz perdeye de aktarılmış. İlk defa bir Japon Klasiği okuduğum için biraz zorlandım açıkçası ama güzel ve çarpıcı bir eserdi. Tavsiyemdir . Sevgiyle... "Birden aklına birlikte son verebilecekleri fikri geldi. Yabancı bir kadınla kaçan genç bir Japon'un hikâyesini hatırladı. Takip edildiklerini fark ettiklerinde bir banliyö tren istasyonunda birlikte zehir içmişlerdi. Bu olay onların birbirlerinden bağımsız ve kendilerine has hallerinin kanıtı gibiydi, tıpkı savrulan bulutlar gibi. Gidecekleri bir yer olmadan dolana dolana ana istasyona ulaştılar."

Savrulan BulutlarFumiko Hayashi · Amorf Kitap · 202329 okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökçe