Bölünürlüğün zorunluluğundan:
Sayılar bölündükçe sonsuzluğa daha yakındır dolayısıyla Bir’e(Allah’a) yaklaşır.
Sayılar sonsuz arttıkçada sonsuzluğa daha da yaklaşır çünkü iki, bire nispetle sonsuza daha yakındır dolayısıyla sayılar arttıkça Bir’e yaklaşır.
“Dünya’daki, bütün görüntülere nispetle”
Özelden-Genele, Genelden-Özele giden iki
aynayı karşı karşıya koyduğumuzda her iki aynada sonsuz görüntü oluşur. Hakikat’e en yakın resim bu iki aynadaki karşılıklı görüntü sonsuzluğudur. Ama bu iki ya da daha fazla aynalara nereden bakılmalıdır ? Bir her yerden bakandır. Allah’a tevessül ettiğimizde afakta ve enfüste olmak üzere ikiye ayrılır. Afakta yolculuk ise madde akıllarına olan yolculuktur. Ama tek taraflı bir gök yolculuğu bu aynalardan sadece bir tanesidir ve onu görebilecek başka aynalara ihtiyaç vardır. Gök yolculuğu da artan sayılar gibidir. Ama kanun olan “Bölünürlüğün” aynası olmadan görülemez. Bir olamaz.
Aynalardan ilhamla
bölünürlüğe olan (“mikroskobik yolculuk”)
kendi başına uzay yolculuğudur.
Uzayın nerede olduğu, hakikatin ne yanda olduğu açık değildir.
sonsuz küçüğe yakın maddenin bilintisi,
sonsuz büyüğe yakın maddenin bilintisini değiştirir.
Köyün tarihinin, ülkenin tarihini değiştirdiği gibi.