1857'de Mazzini bir halkın bir ulus olarak sınıflandırılabilmesi ve ulus-devletini kurabilmesi için kanıtlanabilir bir tarihsel bağa, yazılı bir ulusal edebiyata, yerleşik entelektüellere ve kanıtlanmış bir fetih yeteneğine sahip olması gerektiğini yazmıştı. "Tarihsel bağ, köklerin eskiliğine; ulusal edebiyat, ortak bir kültürün varlığına; yerleşik entelektüeller, ulusun kendi ulusçuluğunun bilincinde olmasına, kanıtlanmış fetih yeteneği de bu ulusun yüzlerce yıllık geçmişinden bugüne gelirken başka uygarlıklar tarafından etki altına alınmadığına" işaret etmesi gereken ölçütlerdi.