Hasretten prangalar nasıl eskir gördüm. Bir insan bir insanı nasıl böyle karşılıksızca sevebilir ? Prangaları eskitiyorum. Kitap kesinlikle çok güzel ben sürekli Leyla Erbil’e kızdım.. neden hiç karşılık vermemiş bu sevgiye ? Belki de vermiştir ama bunu ben hissedemedim. Asıl peygamber olan sensin. Yeryüzünde günahsız tek insan sensin. doymak korkunç ahmaklık olur. Sen ki affetmekte İsa’yı bile geçtin Ben ki 29 yaşındayım. Ama binlerce yıldır seni arıyor, hasretini çekiyorum. Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hâfızama çakılmışsın âdeta. Elim erse, ayağım tutsa, seni bütün cihanın görebileceği bir kuleye çıkarır ve bağırırdım: “İşte, insan buna derler! Böyle olmağa çalışın!” İki milyar beş yüz milyon âdem evlâdının seni tanımalarım, öğrenmelerini istiyorum, anlıyor musun? Yerine, ne çekeceksen ben çekeyim. Yerine, ne belâ bulacaksa beni bulsun. Kadalar beni alsın. Kurban başan. Başan dönüm. Kadan alım. Cümle dünyalıkları senin ayağının dimağına kurban ede-rem. Aşkın inceliği içtenliği ne kadar aşikar. Ben nerdeyse her kitapta ağlayan biriyim ama burda ilk defa şaire ağladım. Son mektup yüreğime oturdu resmen.Ahmed Arif’in yerinde olmak istemezdim ama Leyla gibi sevilmek … Ahmed Arif kalbinizdekileri o karşılıksız sevdaları ince ince, diyar diyar gezen mektup sayfalarına işlemiş. Leylim’in sevdası onu ölene kadar terk etmemiştir heralde. Kesinlikle çok samimi olmuş, iyi ki Leyla Erbil mektupların yayınlanmasına izin vermiş o göremedi fakat bizlere cayır cayır yanan bir aşkı gösterdi. Kitap beni neden bu kadar etkiledi bilmiyorum. Biri sayesinde Ahmed Arif’le tanıştım. Onun aşkını duydum, hissettim. (Kim bilir nasıl yanmıştır kalbi.. ) Çok güzeldi ya. Aşk için okumalısınız. Ayrıyeten kitapta yaşadıklarına dair çok fazla mesaj var. Siyasi ortama dair fazla olmasa da bilgiler edinilebilir. Ahmed Arif'in mahpusta neler yaşadığı anlaşılıyor. Diyarbakır şivesini de eserde görmek mümkün bu benim çok hoşuma gitti. :) Mektuplar Edebiyat Tarihçileri için bence en önemli kaynak bunun dışında yazara ait kesin bilgiler daha iyi elde edilemez sanırsam. Ve şu kısımları çok sevdim özellikle ekleyeceğim :) -Seni Tanrı gibi değil, Tanrı kavramını Leylâ gibi seviyorum. -Bir eyyam da sana Lalikom diye seslenicem. “Benim dilsizciğim” diye anlam verilebilir. Ama bu bir ünlemdir daha çok. Sevili, yangın bir ünlem. Ne Türkçe, ne Kürtçe ne de Zazacadır. Bu üç dilin bileşiminden doğan bir ünlem bu. Lal, Türkçedir. Lalik ya da lalo Kürtçe. Om eki Zazacaya kaçar. Ya işte böyle Lalikom!

Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,3bin okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

dilan