Gönderi

İnsanlara hakikati olmayan şeyleri vadedip onları yüzüstü bıraktığı için şeytanın isimlerden biri de "hazûl”dür. Hazûl; hayırsız, vefasız, sadakatsiz, yüzüstü bırakan demektir. Onun için Allah Teâlâ, Kur'an'da pek çok ayette şeytandan kendi zatına sığınılmasını emreder. Öyle ki Kur'an okumaya başlayacağı zaman bile şeytanın mümin üzerinde bir etkisi söz konusu olabilir. Allah Teâlâ'nın ayetlerini murad-i ilahiye aykırı bir şekilde anlaması için şeytan insanın aklını ve gönlünü, duygu ve düşünce dünyasını bulandırabilir. Tam da bu sebeple Yüce Allah müminlere Kur'an okumaya başlamadan evvel şeytanın şerrinden kendi zatına sığınmalarını emretmiştir. Buradan hareketle diyebiliriz ki kıraate başlamadan önce istiaze etmek, Kur'an'ın doğru anlaşılması konusunda Allah Teâlâ'ya sığınmak ve O'ndan yardım dilemek demektir. Yani Kur'an'ı doğru anlamak, onu indirenle okuyan arasında kurulan bu sığınma ilişkisi sonucunda Yüce Allah'ın kuluna lütfettiği ilahi bir mazhariyettir. Hülasa istiaze, Allah Teâlâ'nın kelamının hikmetlerine nüfuz edebilmek için gönlü tamamen Allah Teâlâ'ya açmak, şeytana tamamen kapatmak ve bu konuda dua ve yakarış ile O'na sığınmak demektir. Şeytanın şerrinden O'na sığınmak, kulluğumuzun bir gereğidir. Sığınması olmayanın savunması yoktur
Sayfa 19 - Serhend
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.