"Bir insana hiçbir şey öğretmek istemiyorsan ona herşeyi öğretmeye çalış. Her zaman işe yarar."
Sevgili Mavi, seninle tanıştığım için çok memnun oldum. Geç de olsa senin hormonlarını, beynini, fizyolojik ve psikolojik gelişimini öğrenmekten çok mutluyum. Sevgili Duygu kitabı önerdiğin için çok teşekkür ederim.
Bu dünya da en çok anne olmayı sevdim. İkinci ergenimi de büyütürken yaptığım doğruları ve yanlışları okumak benim için çok değerliydi. Oğlumun ergenlik sürecinde bir hafta ergenlik seminerine katılmıştım. Çok çaresiz kaldığım dönemler vardı. Oysa ki çok gençtim. Oğlumu anlayabileceğimi düşünüyordum. Gelelim kızıma; ergenliği tavan yaşayan bir evlat. Yine çaresizlikler, tükenmişlikler yaşarken profesyonel destek almak bizi yönlendirmede etkili oldu.
Biz terlik çocuklarıydık. İlk ergenlik terimini öğretmen okulunda pedagojik formasyon derslerinde duydum. Öyle sesimizi yükseltmek, trip atmak gibi şeyleri bilmedik. Tek çaremiz okuyup, meslek sahibi olmaktı. Gerçi yazar yetişkinlikte o dönemleri unuttuğumuzu yazsa da, bilemedim doğrusu?
Sonuç olarak anne, öğretmen ve insan olarak bundan sonra gençlere daha profesyonel yaklaşağım. Ergenin hormonlarından tutun da beyninin tüm loplarının ne anlama geldiğini çok iyi öğrendiğimi düşünüyorum. Bu arada ben hiç biyoloji dersi okumadım. Sadece çocuklarımın lise eğitimlerinde onlara destek olmak isterken öğrendiğim bilgiler vardı. Yazar benim gibi kötü bir öğrenciye bile biyolojik olarak ergen anatomisini çok güzel öğretti.
Yazarın, eğitim sistemimiz ile ilgili görüşlerini çok değerli buldum. Nasıl ki bir ürünü alırken ergonomiden kullanışlığa kadar her kriteri değerlendiririz eğitim için niçin böyle davranmadığımızı da sorgulamamız gerekmektedir.
Ergenlikteki uyku düzeni, beynin öğrenme şekli, hormonların tepkisi, karar verirken acelecilik, bağımlılıklar gibi pek çok biyolojik etkenleri değerlendireceğimiz bir eğitim sistemimiz neden olmasın?
Yazarın, eğitim sistemimiz ile ilgili tavsiyeleri şunlar:
1-Yaratıcılık ve eleştirel bakış açısı.
2-Bilim okur yazarlığının öğrencilere kazandırılması.
3-İletişim ve işbirliğinin yaşama uyarlanması.
4-Toplumda nasıl başarılı bir birey olunacağının öğretilmesi.
Yazarın tüm önerilerini bir eğitimci olarak çok yerinde buldum. Eğer güçlü ergenlerimiz olmasını istiyorsak kolları sıvamamız gerekmektedir.
Hele ki yazarın en sevdiğim rengi gençlerle özdeşleştirmesine hayran oldum. Benim mavim özgürdür, denizdir, kuştur... Gençlerimizde bizim özgürlüğümüz...
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Dilini, anlatımını, örneklerini çok beğendim. Kendimden çok şeyler buldum. Tüm Maviler; sizleri çok seveceğime, her zaman yanınızda olacağıma söz veriyorum.
Analar, babalar, öğretmenler ve pek tabi Maviler mutlaka okumanızı öneririm. Keyifli okumalar dilerim.
Duygu Emer hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum.
Serkan Karaismailoğlunun güzel bir sunumu olan kitabı güzel bir şekilde dikkatimizi çekip tavsiye ettiğiniz için size de Şükranlarımı sunmama izin verin lütfen... Teşekkürler Oya Hocam..