Gönderi

Farenin bu durum karşısında tutacağı tek yol, her şeyden vazgeçip yapmacık, kendisinin de inanmadığı küçümser bir gülümsemeyle delikçiğine kaçmaktır. Orada pis, leş kokan yeraltında hakarete, alaya uğramış zavallı faremiz derhal kesin, zehirli ve özellikle sonsuz bir kin beslemeye başlar. Artık kırk yıl, durmadan, uğradığı hakareti en ufak, en utandırıcı ayrıntısına kadar hatırlayacak, her seferinde kendinden de büsbütün yüz kızartıcı şeyler ekleyerek bu uydurmalarına alabildiğine üzülüp sinirlenecektir. Bir yandan kurduklarından utanır, bir yandan da kafasını kurcalaya kurcalaya "olabilirdi" bahanesiyle olmuşları alabildiğine şişirir, eklemeler yapar ve hiçbir şeyi affetmez. Belki öç almaya da kalkışır, ama bunu miskince, sinsi sinsi, ne öç almak hakkında ne de başarısına inanarak yapar..."
Sayfa 12
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.