Gönderi
Güneşteki Adamlar /Gassan Kanafani
Gassan Kanafani 1936 yılında Akka’da dünyaya geldi. Yafa’daki Fransız okulunda eğitim almaya başladı. Çocukluğunu savaşlar, çatışmalar içinde yaşadı. Ancak 1948 yılında Nakba/Filistinliler için felaket olan İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesi Kanafani ve ailesi için de tam bir felaket oldu. Gassan ailesi ile Akka’ya geri döndü.
Gasssan Kanafa’ninin 12.doğum günü olan 9.Nisan 1948’de Kudüs’ün 5 kilometre batısındaki Deyr Yasin köyüne Siyonist militanlar baskın düzenlemiş ve 107 Filistinliden fazla kişiyi öldürmüşlerdi. Kanafani bu yüzden bu günden sonra asla doğum gününü kutlamayarak bu günü unutmadığını hayatı boyunca göstermiş oldu.
Kanafani yazmaya çocukluğunda başlamıştı. Önceleri öyküler yazmıştı. Ailesiyle birlikte çatışmalar bitince ülkesine geri döneceği düşüncesiyle 1954 yılında Lübnan’ın küçük bir köyünde 6 ay kalmıştı. Ardından ailesiyle Şam’a gitmişti.
Gassam lisenin ardından Şam’da öğretmenlik yapmaya başlamış ve öğretmen olarak da Kuveyt’e gitmiştir. Kuveyt’e gitmeden önce mülteci kamplarında küçük çocuklara öğretmenlik yapmıştır. Bu kamplarda yaşadığı bir hadise onu çok etkilemiştir.
Bir gün kamptaki çocuklardan elma çizmelerini istemiş ve çocukların hiçbir şey çizmediklerini görünce onlara:
“Neden elma resmi çizmediniz? “ diye sorunca aldığı cevap karşısında şok olmuştur.
Çocuklar: “Elma ne demek? Biz elmanın ne olduğunu bilmiyoruz ki çizelim.” Demişlerdir.
Belki de bunun etkisiyle Kanafani’nin ölümünden sonra ailesi ve bir takım arkadaşları şu anda Beyrut’ta faaliyet gösteren okul açmışlar ve burada kimsesiz ve özel çocuklar yanında normal çocuklara eğitim vermektedirler. Belki de o kamptaki çocuklara verilen cevap hala devam etmektedir.
Kanafa’nin 1962 yılında “Güneşteki Adamlar” adıyla Türkçeye çevrilen kitabını yayımladı. Kanafani bu romanında üç Filistinlinin Kuveyt’e gitme yolculuğunu anlatırken alt metinlerde; göğsünü dayadığında sanki toprağın sesini duyabilecek kadar toprağa bağlı, haksızlığa karşı susamayan ve okulu bırakıp gerçek dünyada pişmek zorunda kalan Filistinlilerin öyküsünü anlatmaktadır.
Bu kitap basıldığı yıldan beri yazılmaya devam eden bir kitap. Yıllar geçse de o topraklardaki hayatların değişmediği bu kitabın satırları okunurken daha iyi anlaşılıyor.
“Yorucu küçük dünya, kızgın teneke üzerindeki ağır bir yağ damlası gibi ilerliyordu çölde. Güneş tepelerin üstünde çember oluşturarak parıldıyor, cayır cayır yanıyordu.” Bu cümleler bize bulunulan atmosferi yetirince açık anlatmaktadır.
“Koca tanker yol boyunca sadece onları değil, hayallerini, ailesini, hırslarını, umutlarını, mutsuzluklarını, umutsuzluklarını, güçlerini ve güçsüzlüklerini, geçmişlerini ve geleceklerini de götürüyordu.”
Kaçmak için girdikleri tanker günümüzde Filistinlilerin hal-u pür melâlini gayet iyi anlatmaktadır.
Edebiyatını ve hayatını Filistin ve Filistin davası için yaşayan ve bu yüzden katledilen Kanafani İsrail için tehlikeli bir adamdı. 8.Temmuz 1972 yılında evinden çıkıp arabasına binen Kanafani suikaste kurban gitti. Arabası havaya uçtu ancak yazıları biz okuduğumuz sürece yok edilemeyecek.
Buradaki sözlerimizi Kanafani’nin söylediği şu sözle bitirelim.
“Bu dünyada her şey çalınabilir ve yağmalanabilir. Çalınamayacak tek şey haklı bir davaya ve inanca bağlılıktan doğan aşktır.” Gassam KANAFANİ
··
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.