1952-1956 yılları arasında, dört yıl FKP'nin (Fransız Komünist Partisi) aktif sempatizanı olur ve bu maceradan değişerek çıkar. 1959 yılından itibaren Cezayir Savaşı sırasındaki siyasal tavırlarıyla ön plana çıkar; de Gaullecü iktidara saldırır, Fransa'nın sömürge siyasetini çok etkili bir ironinin egemen olduğu yazılarıyla ifşa eder, işkenceyi mahkum ederek ve itaatsizlik çağrısı yaparak, hükümeti taciz ederek ve de Gaulle'le amansız bir mücadeleye girerek, gerçek bir ulusal psikodram yaratır ülkede. Bu yıllarda bir "dokunulmazlık" statüsü kazanır, dünyanın bütün devlet başkanlarından davetler alır, yetkisiz konsolosluk işlevi görür ve o döneme kadar hiçbir yazarın üstlenmediği politik- etik bir görev üstlenir.