Kassam İslam yolunu tuttu ; Kur'an ve Sünnet'e itimat etti, ikisine de sımsıkı sarıldı. Ve Avrupalılar'dan gelen her türlü dostluk, tavsiye veya yardımlaşma tekliflerini reddetti.
Afgani mutaassıb bir masondu. Dahası masonluk için bir de forum tesis etmiş, başkanlığını yürütmüştü. Kuran ve Sünnet'e itimat eden bir adamın masonlukla yan yana gelmesi düşünülemez!
Muhammed Abduh'a gelince; kendisini İngilizlerin Mısır'daki reisi Cromer'in sadık bir arkadaşı olarak görüyoruz. Nitekim şer'i müesseselerde başlattığı "Islah" projesi için Cromer'den destek, yardım ve muvafakat taleb ediyor.
Ancak İzzeddin Kassam'ı, tam tersine hiçbir kafir için bir Müslüman üzerinde velayet hakkının olamayacağını ilan ederken görüyoruz. Müslümanların, İngiliz sömürgesi olmasını reddediyor ve bu hastalığın mikrobunun İngilizler olduğunu savunuyor.
Muhammed Abduh, Sünnet'i teşri kaynağı olması bakımından küçümsüyordu. Kassam ise Sünnet'i Kur'an'la beraber esas kaynak olarak telakki ediyordu. Şimdi Muhammed Abduh ve Kassam nasıl bir arada olabilir?