Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

651 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Giriş Taşı ve Değişen Hayatlar
Sahilde Kafka
Sahilde Kafka
okuyucuyu epeyce sınayan bir kitap. Bilmeceye benzese de öyle değil. Garip bir çalışma. Okuyucusuna farklı hisler, yorumlar ve tatlar bırakıyor. Birden fazla metafor ve gönderme içerdiği için sonu geldiğinde buruk bir tat da bırakıyor. Bu açıdan bakıldığında aceleye gelmiş bir kitap gibi de görünebiliyor. Her ne kadar 15 yaşında bir çocuğun kaçışını işliyor gibi görünse de arka planda farklı olaylar oluyor. Diğer incelemelerin çoğunu da okuduğum için farklı gözlemlerimi dile getirmek istiyorum. Kitaptaki giriş taşı metaforu tüm olayları ve kişileri etkiliyor. Giriş taşına "mihenk taşı da diyebiliriz. Ölüm ile yaşam arasındaki girişi temsil ediyor da denebilir, iyi ile kötü arasındaki farkı da gösteriyor denebilir. Giriş taşı açılınca birçok insanın kaderi de değişiyor. Yazar gerçeküstü anlatımla vermeye çalıştığı mesajlara bazı metaforları yedirmesi de hem kitap hacmini büyüttüğü gibi hem de hikayesini detaylandırmış. Tabi bu detaylandırmanın da bir sınırı olmuş. Fazla detaya girmeden öğrencilerin komaya girmesi olayına bakalım. Sonradan öğreniyoruz ki Nakata adlı öğrenci sebepsiz yere öğretmen dayağına muhatap oluyor. Sonrasında da hayatı değişiyor. Bu dayağa tanık olan öğrenciler de geçici olarak komaya giriyor. Tanık oldukları dayak olayını hem de savaş döneminde sindirme, hafızadan silme dönemi yaşıyorlar. Sonradan bu olayı anımsamıyorlar. Nakata ise bir kanla başlayan koma sürecini başka bir kan ile sonlandırırken artık zeki çalışkan bir öğrenci değildir, okuma yazma bilmeyen kıt akıllı biridir lakin artık kedilerle konuşacak bir dile sahiptir. 15 yaşındaki Kafka Tamura babasının kehanetinden kaçarken kaçtığı kehanetleri bilerek yaşayan birine dönüşüyor. Yazar "kaderinden ne kadar kaçmak istersen iste o yine seni bulur" veya "zihninizde oluşturduğunuz düşünceler kaderinizi de belirler" demek istemektedir. Netice de Tamura kaderinde olandan kaçmıyor belki ona doğru koşuyor. Tamura bölümlerinde cinsellik sansürsüz olarak yazıldığından birçok kişiyi rahatsız etmesi muhtemeldir. Saeki Hanım, her seçiş bir vazgeçiştir, sözünün yaşayan hali gibidir. Sevgilisinin talihsiz ölümü sonrasında hep 15 yaşında gibidir. Birçok kaçış yolu arada da o da kaderinden kaçamaz. Sonra kaderini beklemeye başlar. Kitapta sorgulanması gereken sorulardan biri de Nakata ile Saeki Hanım arasındaki bağlantıdır. Nakata neden giriş taşını bulma ve açmakla görevlidir. Saeki Hanım onu görünce şaşırmıyor ve geçmişe dair yazdığı tüm notları ona yakması için teslim ediyor. Bu bağ kitapta satır arası bir yerlerde yazılıysa da ben göremedim. Kilit taşını kapatma görevini istemeden devralan Hoşino da sıradan bir yaşam sürerken sihirli değnek ile bir anda farkındalık sahibi olan bir insana dönüşüyor. Öyle ki kendisi de bu duruma şaşırıyor. İnsanoğlu kendini değişmek isterse bahaneler de peşinden gelir diyebiliriz. Hoşino yol ayrımındayken, hayatını tatsız tuzsuz sıradan bulurken Nakata ile karşılaşıyor. Ona eşlik ederken aslında kendi hayatını da değiştiriyor. Bu açıdan bakıldığında yazar bilerek veya bilmeyerek Nakata karakteri üzerinden bir Hızır temsili de yapmış diyebilirim. Bin yılda gelen şans, giriş taşına girmeye çalışan kötülük ve o kötülüğü de yenen kişi Hoşino. Bunu yapabilmek için dünyanın sınırına gelmesi gerekiyor. Yine dünyanın sınırındaki Nakata'nın da ölmesi gerekiyor. Oşima karakterini yazar çok iyi yazmış. Karakter hakkında fazla detay vermeden ağabeyinin iki askeri bilmesi onun da bildiğini düşündürdü bana. O zaman her ikisi de giriş taşını biliyor anlamına gelir. İki asker de savaş dönemine dair iyi gönderme olarak okudum. Tabi ortada bir gönderme varsa bağ da vardır. Kasabadaki öğretmen, dayak, Nakata, asker bağıntısının buluştuğu ortak nokta yine giriş taşı gibi gözüküyor. Gelelim en önemli soruya. Kitabın yazarı Murakami, bu romanla ne anlatmak istiyor? Bu sorunun kesin bir cevabı yok gibidir çünkü Murakami okuyucuya çok sayıda sembol, metafor ve ipucu bırakıyor. Ancak genel olarak, kitapta bireysellik, kimlik, aile, kader, sevgi, ölüm ve gerçeklik gibi temalar işleniyor. Murakami, Kafka'nın ve Nakata'nın yaşadığı olağanüstü olayları gerçekçi bir şekilde anlatarak okuyucuyu fantastik bir dünyaya davet ediyor. Aynı zamanda, kitapta Franz Kafka'nın eserlerine ve Japon kültürüne göndermeler de bulunuyor. Murakami, bu kitapla okuyucuya kendi gerçekliğini sorgulamasını ve hayal gücünü kullanmasını istiyor da diyebilirim.
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
··
262 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.