İstanbul'a Rumeli'den göç eden bir aile Bosnalı ailesi.. Osmanlı'nın işgali altında İstanbul'da bir yalıda yaşayan Bosnalı ailesinin hayatı kızlarının bir İngiliz subayı ile gönül birlikteliğinin ortaya çıkmasıyla sarsılır. Kardeşinin hamile olduğunu öğrenen İzzet Bey, ailesinin intikamını almak isteyince İngiliz subayını öldürerek içeri girer. Bu birliktelikten doğan Leyla ise annesini doğumda kaybeder. Dedesi de yaşananlara dayanamayarak vefat eder. Koskoca Bosnalı ailesinden geriye bir anneanne bir de torun kalmıştır. Üftade hanımın tek gayesi torununa iyi bir eğitim vermek olmuştur. Leyla on dokuz yaşında anneannesini de kaybeder. Aile geçim sıkıntısı yaşamaya başlar. Yalı satışa çıkarılır. Kendileri de evin müştemilatında kalır. Yalının ilk sahipleri olan Salih bey ve ailesi ona hürmet gösterir. Yalı yeniden satışa çıkarılınca evin yeni sahipleri Leyla hanımı kapının önüne koyar. Leyla ne kadar müştemilatın tapusunun kendi üzerine olduğunu söylese de kimse onu dinlemez. Çünkü kendisinin bile bilmediği bir doktor tarafından akli dengesi yerinde değil raporu alınmıştır. Bu şekilde evine el konulmuştur. Leyla hanımı çocukluğundan beri tanıyan bir gazeteci çocuk ona evini açar. Yusuf isimli bu gazeteci Cihangir'de hiphop sanatçısı Roxy'le beraber yaşamaktadır. Leyla hanımın dünyasına oldukça yabancı olan bu semt onun bir süre sonra evi olmuştur. Asıl adı Rukiye olan ve kendisine Roxy denilmesini isteyen isyankar kız ilk başta onu evde istemez. Zaman geçtikçe Leyla hanıma ısınan Roxy, onun bilgisine, kültürüne ve kendisine hayran olur. Onları bir araya getiren unsur "müzik" olur. Piyano çalmayı küçüklüğünden beri bilen Leyla Hanım'ın ustalığı Roxy ve müzisyen arkadaşlarını oldukça şaşırtır. Leyla hanım onlara provalarında yardımcı olur. Yusuf ve Roxy Leyla hanımın evini geri almaya çalışır. Yusuf milletvekili tanıdığını bile araya koyar ancak kadın hakkında çıkan heyet raporunun sahteliğini kanıtlayamaz. Roxy'nin hamile olduğu müjdesi tüm herkesi bir araya getirir. Artık Rukiye ismine geri dönmek isteyen Roxy, anneliğe hazırdır. Ailesinden göremediği sevgiyi çocuğuna vermek ister. Kızının adını da Leyla koyar. O sırada yalının yeni sahipleri Ömer ve Necla arasında çatışma yaşanır. Necla, Ömer'in babasını evde istememektedir. Babası bir uşak olduğu için onun yeni çevresinde hoş karşılanmayacağına inanmaktadır. Leyla hanımı da kapının önüne koyan Necla, Ali Yekta Bey'in oğluyla arasının açılmasına neden olur. Ali Yekta Bey binbir fedakarlıkla büyüttüğü oğlunun yaptığı bu zalimliğe tahammül edemez. Gelininin oğluyla tartıştığı bir anda gelinini öldürür. Yaşanan bu felaketten sonra yalıyı terk eden Ömer, evi eski sahibine verir. Leyla hanım son zamanlarını huzur içinde geçirir. Evin tapusunu torunu olarak gördüğü Yusuf'un kızı Leyla'ya bırakır ve unutulmamak istediği için ona bir mektup bırakır. Bosnalı ailesi unutulmayacak ve onunla devam edecektir. Gerçekten zevkle okuduğum bir kitaptı. Mekanın ön plana çıkarıldığı romanda evler aidiyet duygusunu pekiştirir ve anıları unutulmaz hale getirir. Her bir karakterin geriye dönüşlerle hayat hikâyesi verilir. Değişen ve dönüşen karakterlerden biri hiç şüphesiz Rukiye'dir. Babası tarafından dışlanan ve aşağılanan Rukiye, Yusuf'un sevgisiyle ve Leyla'nın hayatına girmesiyle değişir. Leyla'nın da değişimi başlar. Yalıdan başka bir hayatı olmayan ve yalnız yaşayan Leyla insanların arasına karışır ve girdiği yeni ortamda mutlu olur. Yusuf'u oğlu, Rukiye'yi gelini olarak benimser. Onların çocuğunu da torunu olarak görür. Çatışmalar kitabın sonunda çoğunlukla çözüme ulaşır.

Leyla’nın EviZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202128,4bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.