TÜRKÜLERE YENİ YORUMLAR
Atımı bağladım nar ağacına
Kakülüm dolaştı darağacına...
Olmuyor...
At mı kaldı be birader... Hani nar ağacı, nerede darağacı? "Tut kelin perçeminden" hesabı, kâkülü kenara bırakma- nın zamanıdır... Çağdaş yorumlarla konumuzu zenginleş- tirelim:
Arabamı çektim vurgun parkına
Halis yağ dökerim rüşvet çarkına...
Ha şöyle!.. Ülke menfaatinin temel taşı olan rüşvet ve vurgun hizmeti dururken başka taraflara at sürmenin mantığı ne ki?
Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle...
Vah garibim, vah!... Sizin elde o saydıkların kaldı mı? Soğan, ekmek neyine yetmiyor?
Değiştir türküyü hemen...
Deli rüzgâr bizim ele varırsan
Haraç söyle, vergi söyle, zam söyle...
Bu vesileyle sizin eldekilerin gözü, gönlü açılır, türkünün yeni versiyonunu, yürürken, otururken, uyurken mırıldanırlar...
Üçüncü mısrada:
Eğer bizi sual eden olursa, diyorsun...
Meraklanma, kimsenin kimseyi sual ettiği yok artık. Zirve den tabana herkes kendi gailesiyle kucak kucağadır...
Eledim eledim höllük eledim
Aynalı beşiğe bebek beledim...
Zavallı...
Envai tür pudranın, ıslanmaz çocuk bezinin, hidrofilli pa- muğun icat edildiğinden habersiz... Hâlâ höllük eliyor...
Değiştir kaseti...
Eledim eledim armut eledim
Armudun dibine banker beledim...
Armutların iyileri heder olmamalı... İyi armutları ülkenin kalburüstü bankerleri yemeli... Varımız, yoğumuz büyük- lerimiz içindir... Armudun sözü mü olur?
Karadır kaşların, ferman yazdırır
Bu aşk beni diyar diyar gezdirir...
Bunu da değiştirmekte büyük ülke menfaati görülmüş tür... Kara kaş, kara göz içimizi karartıyor... Beyaz enerji olsa neyse...
Mesela:
Cottarelli gelmiş ferman yazdırır
AB bizi kapı kapı gezdirir...
Zülfiyåre dokunsa da türkünün aslı böyle olmalı... Avru- palı dostlarımızın bize karşı tutum ve davranışlarındaki candan muhabbete değil bir türkü, yüzlerce türkümüz feda olsun...
Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına...
Çırpına çırpına Karadeniz'de kol kanat kalmadı... Karade- niz dalgaları ile ağıtlar gelip kıyılarımıza vuruyor: Ankara civarında yeni bir türkü yükseliyor semaya doğru:
Ah ölmeden yumulsaydım
Mavi akım kaymağına...
Dualarımızı ve âminlerimizi esirgemeyelim lütfen... İste- yenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü pembeleşirmiş... Geçelim ta Yemen türkülerine:
Denizin dalgasında
Mor mintan arkasında
Ana beni vurdular
Sananın ortasında...
Silahı "ilivarvar" yani (rovelver) olarak tarif ediyor... Tür- küyü çağın atölyesinde revize edersek, ulusçu ulularımızı memnun etmekle kalmayız, önemli bir memleket hizmeti de ifa etmiş oluruz:
Çankaya makasında
Yürüsem arkasında
Devlet nişanı olsam
Zemin'in yakasında...
Doğu Türkistan, yani sizin anlayacağınız Uygur Türkle. rinin yegâne dostu Çin devletinin başkanı Ziang Zemin'e verilen devlet nişanı olmayı hangi değişken milliyetçi iste- mez? Bunu bildiğimizden dolayı türkümüzü hafif şekilde tamirledik.
Estergon kalesi su başı durak...
Aman sen onu orada bırak... Geçmişe sahip çıkmak neta- melidir... Eskiyi unut, yeni yolu tut... Önümüzde bir bu- çuk umut... Hem ağlar, hem gideriz.
31.01.2001
Sayfa 49Kitabı okudu
·
184 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.