Gönderi

Yeni Çocuklar & DNA Mu Üzerindeki Kanatlar, D032603, Kona, Hİ. Soru: Bu dünyaya gelmekte olan yeni çocukların iplikleri bir­ leşmiş DNA'ya sahip oldukları söyleniyor. Bu gerçekten doğru mu? Grup: Hepiniz DNA ipliklerini yeniden birleştirme niyetini içi­ nizde taşıyorsunuz. Bu salonda sadece ilk iki iplikle çalışan tek bir kişi bile yoktur. Burada bulunan herkes on iki ipliğin en az sekizi üzerinde çalışmaktadır. Sadece bir yıl önce, bunun mümkün olmadığını söylemiştik, bu yüzden şimdi duyduğu­ muz heyecanı görebilirsiniz. Siz sevgi hızıyla ilerliyorsunuz ve o ışık hızından da hızlıdır. Yeni çocuklar on iki iplik de yerin­ de olarak doğuyorlar. Ancak, onların diğer ipliklerin kullanı­ mına model oluşturan kimseleri bulunmadığından, çoğu ken­ dilerini bekleyen tüm kullanımların farkında değildir. Bu ço­ cukları dikkatle izleyin. 94 Ruhsal DNA Yağmurlu Bir Gün, 057, Oostmalle, Belçika Soru: Birkaç ay önce, Time dergisinde, bazı doktorların DNA konusunda yaptıkları araştırmalarla ilgili bir makale yayın­ lanmıştı. Onlar spiritüel kişilerin, kozmosla birlik hissediyor­ larmış gibi, farklı bir DNA'ya sahip olduklarını keşfetmişlerdi. Biz bu DNA'ya doğuştan mı sahibiz, yoksa o yaşamımız sıra­ sında mı değişmiştir? Grup: Aslında her ikisi de. Ruhunuz birçok yaşam boyunca te­ kamül ederek bu noktaya erişmiştir, ancak bu_rada doğuncaya dek o size verilmemiştir. Evet, bu DNA buradaki yaşamınız sı­ rasında da değişmiştir. Gelişerek spiritüel, ruhani varlıklara dönüşmek tüm boyutlardaki tüm insanlar için doğal tekamül­ dür. Siz Yuvaya geri dönüyorsunuz. Siz fiziksel beden içindeki bir insan rolünü oynayan bir ruhsunuz. Başka her şey illüz­ yondur. Bu illüzyonu barındıran da DNA'dır. DNA düşünce gücüyle değiştirilebilir, çünkü düşünceniz sizi Yüksek Benliği­ nize bağlayan şeydir. Ancak, en büyük zorluk da bundan kay­ naklanır, çünkü siz ruhsal iletişim ve bağlantı kurmak istersi­ niz, kendi rehberlerinizi işitmek ve onlara kanallık etmek is­ tersiniz, ancak onlardan size doğru bir düşünce akışı başlar başlamaz, "Ben bunları uyduruyor olmalıyım" der ve o düşün­ celeri bir kenara itersiniz. Oysa önünüzdeki günlerde herkes medyumluk veya kanallık yoluyla ruhsal bağlantı kurmayı öğ­ renecektir. DNA, düşünce süreciniz ile varlığınızın yoğun bölümü olan fiziksel bedeniniz arasındaki çok sihirli bir bölümdür. DNA'nın çevresinde bir torbaya benzer bir kılıf vardır. O kılıf 'IYJ{5t 95 'IaırıÇağı sihirlidir. Çok geçmeden bilimcilerin tıp bilimini yeniden yaz­ maya başlayacaklarına inanıyoruz. Halen, DNA konusunda muazzam miktarda araştırma yapılmakta ve tıp biliı;ncileri meseleyi anlamaya, DNA ile ilgili inançlarını değiştirmeye başlamaktalar. Halen, tüm dünyada bazı önemli teşhisler ve kimlik saptamalar DNA vasıtasıyla yapılmaktadır. Artık, her bir kişinin DNA'sının farklı olduğunu ve bir kişiyi parmak izinden daha kesin bir biçimde tanımladığını keşfediyorsunuz. Böylece insanları DNA'ları vasıtasıyla teşhis edebiliyorsunuz. İnanç sisteminiz DNA'nın asla değişmediğini söyler, ama bu doğru değildir. DNA tekfunül eder; siz de geliştikçe bunun doğru olduğunu göreceksiniz. DNA'nın çevresindeki kılıf bir radyo alıcısı gibidir. Bu kılıf sinyalleri alıp DNA ipliklerine ka­ tar. DNA-RNA tüm biyolojinizin planlarını depolar. Hücresel anıların izlerini, damgalarını barındırır. Bedeninizin her bir parçasının ne olacağıyla ilgili fikirleri barındırır. Ayaklarınızın nasıl gelişeceklerini, beyninizin nasıl gelişeceğini, farklı fizik­ sel yapılarınızın nasıl olacaklarını belirler. Ancak, işin ilginç yanı şu ki, o dalgaların aktarıcısı beyinde bulunur. İşte bu yüzden, eğer bir düşünceyi zihninizde yedi saniye saf bir bi­ çimde tutabilirseniz o düşüncenizin gerçekleşeceğini söylemiş­ tik. Daha önce DNA'nız tüm süreçten geçmek zorundaydı. Yakın zamana dek, bazı beyin hücreleri dışında, bedeninizdeki tüm hücreler her yedi yılda bir yenilenirlerdi. Böylece, siz her yedi yılda bir, düşünegeldiğiniz gibi olurdunuz. Bedeninizi de­ ğiştirmek için bir düşünceyi yedi yıl barındırmanız gerekirdi. Çünkü siz DNA'yı değiştirirdiniz ama, DNA'nın asıl farkı ya­ ratacak olan dış hücreleri etkilemesi gerekirdi ve bu yedi yıl alırdı. Ama artık değil, çünkü siz tekamül ediyorsunuz. Kendi varlığınızla iletişim kurma yeteneğini geliştiriyorsunuz. Yük- 96 'D9{.Jt sek Benliğiniz şimdi bedeninize daha önce olduğundan daha fazla bağlıdır. Artık bu süreç yedi yıl almamaktadır. Halen, bir değişim yaratmanız yaklaşık üç buçuk yıl almaktadır. Bedeni­ nizdeki tüm hücrelerin yenilenmeleri hala yedi yıl alsa da, bu hücreler şimdi çevrelerindeki diğer hücreleri dölleyebilir ve değiştirebilirler. Böylece, yeni hücreler eski hücreleri yeniden uyum içine sokan ve yeniden programlayan ahenkli bir titre­ şim yayarlar ve eski hücreler de değişmeye başlarlar. İşin heyecan verici yanı şu ki, siz Yuvanın titreşimine eriştiğinizde, bir anda her şeyi yaratabilirsiniz. Zihninizde tut­ tuğunuz her şeyi yaratabilirsiniz. İnsanların bu noktada bu yeteneğe sahip olmaları mümkün değildir, çünkü siz henüz düşüncelerinize hakim değilsiniz. Sadece en yüksek düşünce­ leri barındırmayı bilmiyorsunuz. Negatif olan ile oynuyor ve drama karşı çekim hissediyorsunuz. Dramı seviyorsunuz. Bu yanlış bir şey değildir, bu sadece sizin insan niteliğinizdir. Bu yüzden, düşünceleriniz ile onların gerçekleşmeleri arasında bir zaman aralığına sahip olmanız gereklidir; böylece kendi yaratıcılık yeteneğinizden korunabilirsiniz. Ancak, size yaratıcılar olmadığınızı düşündüren şey de bu zaman aralığıdır. Siz yaratımlarınızı görmezsiniz, daha ona adım atmadan ayağınızın altındaki yolu kendinizin yarattığını bilmezsiniz. Ama siz yaratırsınız. Perdenin yarattığı komedi­ nin bir parçası da budur. Yuvaya döndüğünüzde, bu perdeye çılgınca gülecek ve diyeceksiniz ki: "Bu harikaydı. O perde yü­ zünden hiçbir şey hatırlayamadım. Seninle daha önce kardeş olduğumuzu bile hatırlayamadım. Ve kendim için önceden ha­ zırladığım şeylerin hiçbirini hatırlayamadım." Bu yaratıcılık şimdi her zamankinden çok daha hızlı ola­ rak gerçekleşiyor. Ve bu gittikçe hem sizin, hem de bizim için çok sevinç verici olacak. Bizim için bu süreci izlemek çok se- 97 'Tatın. Çağı vinç verici olacak. Sevgili varlık, bu soruyu sorduğun için te­ şekkür ederiz. Bu arada bilmen gereken bir şey daha var. Sen büyük bir bilimcisin ve bu birçok yaşam öncesine dayanıyor. Sen burada insanlığın tekamülünde kişisel olarak başlatmış olduğun bazı yaratımları izlemek üzere bulunuyorsun. Ve bu­ rada olduğun için de teşekkür ederiz.
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.