Ortaçağ’da aşk, insanları ve göklerdeki cisimleri hareket ettiren, hem psişik hem de somut bir kuvvet olarak görülürdü. Dante için aşk, sadece bir heves ya da tüm varlıklarda bulunan bir arzu değildir; hem fiziksel hem ruhsal özellik gösteren, her şeyi birbirine bağlayan, kozmosu bir arada tutan ve hareket ettiren evrensel bir ilkedir: “Ne creator ne creatura mai/ ...fu senza amore/o naturale o d’animo; e tu 'l sai” (Purgatorio, XVII) [ya doğal yollarla ya da bildiğin gibi, usun güdümüyle / Ne Yaradan ne de Onun yaratıları aşktan yoksundur