Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

244 syf.
10/10 puan verdi
Başarı Sadece Çalışmakla mı Elde Edilir?
Bu inceleme ve bu kitaptan yaptığım alıntıları medium hesabımdan okumak için tıklayınız: sametonurr.medium.com/12c3c8250b0c Başarılı olmak için çok çalışmanın gerekli olduğunu düşünenlerden misiniz? Böyle saçma bir soru olmaz. Çalışmak başarmanın ön koşulu. Peki, başarmak için sadece çok çalışmak yeterli midir? Başka sebepler zincirine gerek yok mudur? Başarı hakkında genel kabulümüz o kadar sıradan ki, "Başarılı mı olmak istiyorsun ne duruyorsun?" diyoruz sadece. Peki ya aile? Ya çevre? Ya koşullar? Ya imkanlar? Ya... Başarıya giden yolda o kadar çok sebep var ki, bir tanesine odaklanıp sonra pişmanlık evresine geçiyoruz. “Outliers” (Çizginin Dışındakiler), başarının gösterilmeyen sebeplerine odaklanan bolca hayat hikayesi ve istatistik içeren ve bunlardan şaşırtıcı çıkarımlar yapan harika bir kitap. Okuması oldukça zevkli. Kazandırdıkları ise bambaşka. Başarıya bakışınızı bu kitap öncesi ve sonrası diye ayırmanız gerekecek. Malcolm Gladwell, kitabını 2 kısma ayırmış. İlk kısım "Fırsat", ikinci kısım "Miras" başlığına sahip. Fırsat kısmında başarının önümüze çıkan birçok farklı etkenle beraber biraz da fırsat yönüne odaklanıyor. İkinci kısım ise adından da anlaşılacağı üzere miras yani doğuştan sahip olduğumuz fırsatların başarıya etkisine. Başarıya dair düşünce ve algınızı değiştirmek için bu kitabı kesinlikle okuyunuz. Tüm kitabı özetlemek istesem şu alıntıyı aktarırdım (s. 217-218): Outliers'ta öğrendiğimiz her şey başarının öngörülebilir bir rota izlediğini söylüyor. Başarılı olanlar en parlak zekâya sahip olanlar değil. Eğer öyle olsaydı Chris Langan da Einstein'la aynı yerde olurdu. Başarı sadece kendi adımıza aldığımız kararların ve gösterdiğimiz çabaların toplamı da değil. Daha çok, bir armağan. Çizginin dışındakiler kendilerine fırsat verilenler ve bu fırsatları değerlendirecek güç ve soğukkanlılığa sahip olanlar. Ocak ayında doğan hokey ve futbol oyuncuları için bu yıldızlar karmasına girebilmekti. Beatles için, Hamburg'du. Bill Gates için, şans doğru zamanda doğmuş olmak ve ortaokulda kendisine bir bilgisayar terminalinin sunulmuş. olmasıydı. Joe Flom ve Watchtell, Lipton, Rosen ve Katz kurucuları birden fazla şansa sahipti. Doğru zamanda, doğru anne babadan, doğru etnik altyapıyla doğmuşlardı ki bütün bunlar onlara şirketlerin el değiştirmesiyle ilgili yasalarda, bu konu hukuk dünyasında çok gözde bir çalışma alanı olana kadar, 20 yıl boyunca bol bol pratik yapma olanağı sağlamıştı. Ve Kore Havayolları'nın en sonunda her şeyi düzeltmek için yaptığı şey, pilotlarına kültürel miraslarının getirdiği sınırlamalardan kurtulma fırsatı sunmaktı.  Burada alınacak ders çok basit. Ancak bu dersin ne kadar sıklıkla küçümseniyor olduğunu görmek çarpıcı. En iyi, en parlak, en kendi kendini yetiştirmiş mitlerine o kadar kapılıyoruz ki çizginin dışındakilerin topraktan doğal olarak fışkırdığını düşünüyoruz. Genç Bill Gates'e bakıyoruz ve dünyamızın bu 13 yaşındaki gence çok başarılı bir girişimci olma olanağını sunmuş olması bizi hayrete düşürüyor. Ancak alınacak ders bu değil. Dünyamızın tek yaptığı 1968'de 13 yaşındaki tek bir gence zaman paylaşımlı bir terminale sınırsız erişim olanağı sunmasıydı. Eğer bu olanak bir milyon gence sunulmuş olsaydı, bugün kaç Microsoft'umuz daha olurdu? Daha güzel bir dünya yaratmak için, bugün başarıyı belirleyen şanslı farklılık ve keyfi avantajların yerini, fırsat eşitliğinin egemen olduğu bir toplum almalı. Eğer Kanada yılın ikinci yarısında doğmuş olan çocuklar için ikinci bir hokey ligi kurmuş olsaydı, yetişkin hokey yıldızlarının sayısı da günümüzdekinin iki katı olurdu. Şimdi yeteneklerin her alanda ve her meslekte bu yolla filizlenebildiğini düşünün. Dünya yetindiğimizden çok daha zengin bir dünya olabilirdi.
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell · MediaCat Yayınları · 20228bin okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.