Bin yılda yoğurduk her mısrasını
Yüzüğe kaş ettik Ağrı Dağı'nı
Dünyaya değişmem bir aksağını
Gönlüme göredir bizim türküler
Türküler bilirim Vanlı, Yemenli
Yemen'in yolları güllü, çemenli
Söylemiş gelinler gözleri nemli
Künyedir, kuradır bizim türküler
Kavruldum, ateşte boğuldum gamda
Hepsi ayrı hava, ayrı makamda
Bir gelini sel aparmış Mugan'da
Sellerde Sara'dır bizim türküler
Yıkılmış siyeci, bozulmuş bağlar
Davullar ah çeker, zurnalar ağlar
Bu gelin gönülsüz, salmayın dağlar
Bir bahtı karadır bizim türküler
Bizim kızlar bulamayınca dengini
Kimi türkü yakar, kimi kendini
Bahar seli gibi yıkar bendini
Bir kanlı deredir bizim türküler
Ay karanlık, bulamamış yolunu
Seferberlik yaman bükmüş belini
Karanlık gecede sinsin yalımı
Zulmette çıradır bizim türküler
Barak dedikleri bir ince ağrı
Yükselir her gece sabada doğru
Uğuldayıp durur dağların bağrı
Tılsımlı mağüradır bizim türküler
Ekinler biçilir, toy düğün olur
Güzün gün kısalır, bir süyüm olur
Her çeşme başında kırk güğüm olur
Nöbettir, sıradır bizim türküler
Elif ördek olur, göllerde yüzer
Suyun aynasında saçını çözer
Ceylanlar peşinde avcılar gezer
Bir miri meradır bizim türküler
Suları ürperten Nida olur
Aksi seda veren Altındağ olur
Bir merhaba olur, elveda olur
Ne kutlu töredir bizim türküler
Veysel susar, Davut Sulari söyler
Kırım'dan gelirken serdari söyler
Köylüsü kentlisi, hünkarı söyler
Fermanda tuğradır bizim türküler
Köroğlu dağlarda kalır mı naçar
Hızır himmet eder, kuş olur uçar
Beyler unutursa Keloğlan açar
Sihirli sofradır bizim türküler
Bin dereden su taşımış elekle
Bin senedir kavgası var felekle
Tırmanır sırtında ağır şelekle
Ağrı'dır, Hira'dır bizim türküler
Bülbül gibi gül dalında dem çeker
Kara günde gam dağıtır, gam çeker
Türkülerin çektiğini kim çeker
Kervanda buğradır bizim türküler
Toplansın aşıklar çağrım üstüne
Ağrı bulunur mu ağrım üstüne
Kara saplı bıçak, bağrım üstüne
Onulmaz yaradır bizim türküler
Nağmeler delisi Sarısözen'i
Anmayınca tutmaz sazlar düzeni
Türküler peşinde gezmiş Fizan'ı
Belh ü Buhara'dır bizim türküler
Bağlama dediğin üç tel, bir tahta
Ne şaha baş eğmiş, ne taca tahta
Tüm dertleri özetlemiş bir "ah"ta
Bozkırda naradır bizim türküler