Ayşe Kulin, tüm okuma sürecim boyunca ya seçeneğim olmadı ya da sıra gelmedi. Yıllar önce "Foto Sabah Resimleri'ni okumuştum. Bunu "Sevdalinka" izledi. "Bora'nın Kitabı"ysa bir serinin ikinci kitabı. İlhami ve Bora' nın "Gizli Anların Yolcusu"nda başlayan hikayeleri devam ediyor bu kitapta da. Bora'nın anlatımıyla yol aldığımız hikâyede pek çok kısım okuyucuyu biraz ürkütse de okumaktan geri duramıyorsunuz. Bora'nın çocukluğunda yaşadığı "istismar", cinsel kimliğinde yaşadığı karmaşa hayatını karıştırsa da ismini, hayatını değiştirerek yoluna devam eder. İlhami ile yaşadığı şey mutluluk kaynağıdır. Toplumumuzda cinsel tercih farklı yansımalara sebep bildiğiniz üzere. Yaşadığı toplumda baskılanan Bora, başına gelen o talihsiz olay için bile kendisinin suçlanacağına öylesine inanmıştır ki sessizliği kuşanır ve tek dostu, her şeyini paylaştığı, kan kardeşi ilan ettiği Recep'le arkadaşlıkları Bora'nın askerliği nedeniyle zaman aşımına uğrar ve yıllar sonra karşılaştıklarında Bora'nın kendini gizleme isteği günler sonra sokak sokak Recep'i arama eylemine dönüşür. Beni asıl üzen ve kıran kardeşi Cemile'nin uğradığı psikolojik şiddet. Sırf ayağı aksadığı için babası tarafından "kız oğlan kız" denilerek evlendirilmesine çok üzüldüm. Dayak yeme pahasına bile boyun eğmeyerek Bora'nın dediklerini yapan Cemile sakar, beceriksiz sıfatlarıyla yaftalanarak kocası olacak adam tarafından baba evine götürülür. Bu duruma içten içe üzülen Bora kendisini suçlu hisseder. Bunların öncesinde Bora, Cemile'nin evlendirilmemesi için Recep'le bir araya getirmeyi bile düşünür. Fakat sonrasında öğreneceği gerçek büyük bir şaşkınlığa neden olacaktır. Kitabın bitiş süreci beni şaşırttı. Öyle bir sona hazır değildim sanırım. 3. kitapta bakalım neler okuyacağız? İlhami Bora'nın vasiyetini yerine getirebilecek mi? Recep mi anlatıcı olacak?

Bora'nın KitabıAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20215,1bin okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esin Aykan