Gönderi

İnsanın içine attığı, açık ettiğinden daha ağır çeker.
Şomintsu kasenin birine bir kaju fıstığı koyarak bana işaret etti. "Neden gelişemediğini anlatayım, Cun. Şimdi bu fıstığı verimli yeni havalandırılmış, taze bir toprağa gömersem, kuvvetle muhtemel gelişir, kök salar, sür­gün verir, serpilip ağaç olur. Öte yandan, eğer buraya koyarsam ... " Fıstığı beton zemine koydu. " ... kurur, ölür. Sen niçin gelişemiyorsun? Çünkü kendinden beslenemiyorsun: Ruhundan kopmuşsun, böyle yapay bir zemine konulmuş gibisin, betona gö­mülmüş bir tohum gibi. Kökün olmadan gelişemezsin. "Bendeki beton nedir?" "Bilinçsizlik." "Anlamıyorum." "Can çekişiyorsun, çünkü her şeyin üzerini örtmüş­sün, duygularının, sorunlarının, geçmişinin. Kim ol­duğunu bilmiyorsun, dolayısıyla kendinden bir şey inşa edemiyorsun." Uzun uzun düşündüm, sakince cevap verdim: ''Yanılıyorsunuz Şomintsu Usta, asıl siz beni tanı­mıyorsunuz. Ben kim olduğumu biliyorum." "Kuşkusuz bilmiyorum, ama bunun bana bir zararı yok. Ismini, aslını, travmalarını benden gizleyebilir­sin, bu benim yaşamıma devam etmeme engel olmaz. Ama bunları kendinden gizlersen, yaşamına devam edemezsin."... "Hmm ... Birisi az anlatıyorsa çok gizlediğindendir." "Eğer az anlatıyorsam, unutmak istediğimden." "İşte bu da senin hatan, Cun. İnsanın içine attığı, açık ettiğinden daha ağır çeker.
Sayfa 39 - Doğan Kitap.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.