''Kitapların yüreği vardır,'' dedi kedi birden.
Kedinin yıldızların aydınlığı vuran göz bebekleri güzelce pırıldıyordu.
''Kitaplar oldukları yerde kaldığı sürece, yalnızca kağıt tomarından öteye geçmez. Muazzam güç harcanan şaheserler bile, muhteşem öykülerin anlatıldığı büyük eserler bile, kapakları açılmadığı sürece kağıt parçalarından ibarettir. Fakat insanların duygularını döktükleri, değer verdikleri kitaplar yürek barındırır.''
''Yürek?''
''Evet, yürek,'' diye yanıtladı kedi, kararlı bir ses tonuyla.
''Şimdilerde insanların kitaplarla temas şansı azaldı. Duygularını kitaplara dökerek okuyabilen insanlara nadiren rastlanıyor. Bunun sonucunda kitaplar da günden güne yüreklerini yitiriyorlar. Fakat sen ve senin deden gibi kitapları yürekten seven, kitapların sözüne kulak veren insanlar da hiç az değil.''