Herkese merhaba . Bugün size hikâye içinde hikâye, son içinde son olarak adlandırdığım bir eserin yorumuyla geldim. Aşk nedir? Sevmek sevdiğine istemediği hâlde istemediği şeyleri yaptırmak mıdır? "Ahzan, adı gibi hüzünlerle dolu bir kitap." Fatih'in peşinde Pınar, Pınar'ın peşinde Aras... Mutluluk, heyecan,kızgınlık, nefret... Fatih, Pınar ve Aras çocukluk arkadaşı olan fakat Aras hastalığı yüzünden pek sevilmeyen ve dışlanan bir çocuktur. Pınar, Fatih'e duyduğu aşk yüzünden mantıklı düşünemez olmuş, Aras Pınar'a duyduğu aşk yüzünden yaşadığı şehri terk etmiştir. "Bu bir aşk değildi, saplantıydı..." Gün gelmiş, Pınar Fatih ile nişanlanmış ve evlenmiştir. Hemde gerçeklerin farkına varıp elalem ne der diye bu işe bir son vermemiş, bile bile kendini bir psikopatın eline bırakmıştır. Aras, çok başarılı bir piyanist olmuş, kültürlü ve zengin bir yaşam sürerken aklında Pınar olsa dahi hayatına devam etmektedir. Peki sizce kader Pınar ve Aras'ı tekrar bir araya getirmiş midir? İyi adamlar neden sevilmez ki? Neden hep kötü adamlar sevilir? Öyle bir kitap okudum ki hiç bitmesin ve devam etsin istedim. Bir kadının aşk sandığı ve üzerine gittiği, karşısındaki insanın gerçek yüzünü gördüğünde de o kişiyi elalem ne der düşüncesi ve aile baskısı yüzünden bırakamaması beni yerle bir etti. Pınar o kadar kararsız ve hayatını ne yöne çevirmek istediğini bilmeyen, hayatını bir plana sokamayan bir karakterdi ki gerçekten çok kızdım. Neyi ne için yaptığını bilmiyor gibi hep bir yaprak misali savruldu. Fatih geleneksel kafada ya benimsin ya kara toprağın düşüncesi ile aşık değil ama saplantılı bir ruh haliyle yaklaştı Pınar'a. Asla normal psikolojiye sahip biri değildi. Aras, o kadar saf ve güzel sevdi ki... Her koşulda Pınar'ın yanında oldu, yanında durdu. Fakat Aras'ın da bazı geri dönülmemesi gereken hataları oldu. Ona da kızdım. Aşk dediğimiz şey basit bir kavrama indirgenmemeli. Saygı görmediğimiz,değer verilmediğimiz bir yerde aşık bile olsak kalmamalıyız. Kendi ayaklarımız üzerinde durmalı ve hayatımızı planlamalıyız. Pınar'ın bu konularda çok fazla hatası vardı. Aşk bir duygudur, histir. Hayat ise mantık gerektirir. Peki bu olayların ardında aslında farklı bir kurgu var desem ne hissedersiniz? Kitabı okurken gerçekten her duyguyu yaşadım. Özellikle kitabın sonunda o kadar şaşırdım ki, şok oldum. Yazar gerçekten okuyucularını ters köşe yaptığı bir kitap yazmış. Kitabımızın dili akıcı, sade ve sürükleyici. Yazarın betimlemeleri çok güzel, duyguları anlattığı cümleler o kadar güzel ki okuyucu olarak sizde derinlerde hissediyorsunuz. Kitapta bulduğum eksik yönler, bence olaylar biraz daha uzun anlatılabilirdi ve karakterler ne yaptığını bilse daha anlamlı olurdu. Kitap kapak tasarımına ve kitabın ismine bayıldım. Kitabın içeriği ve kitabın sonu ile çok ilişkili buldum . Ben kitabı çok beğendim, içerdiği sosyal konular ve eleştirilen durumlar okuyucuların farkındalığını artırırken yazar bizlere çok güzel sosyal mesajlar veriyor aslında, anlayana tabii ki. Tavsiyemdir . Sevgiyle...

AhzanKübra Arslan · Mahlas Yayınları · 202337 okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökçe