Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kadınları ve bedenlerimizi kontrol etme takıntısı, çoğunlukla, dizginlenmezse kadınların cinsel doyumsuzluğa çok yatkın oldukları şüphesinden kaynaklanır. Popüler Mısırlı vaiz, Doha, Katar sakini ve El-Cezire'de epeydir muhafazakâr bir televizyon sunucusu olan Yusuf el-Karadavi'nin söylediklerini örnek alalım. El-Karadavi devrimleri destekledi, şüphesiz hem kendisini hem de içinden çıktığı Müslüman Kardeşler hareketini nicedir zulmedip bastıran despotları ortadan kaldırması umuduyla. Uydu kanallarında ve dışarıda devasa bir seyirci kitlesine hitap eden el-Karadavi, kadın genitalinin sakatlanmasının (kendisi buna "sünnet" diyor; ki bu da bu uygulamayı erkek sünnetiyle eşit düzeye yerleştirme çabasındaki genel bir hüsnütabir) "zorunlu" olmadığını söylese de kitaplarından birinde şu paha biçilemez gözlemi de bulmanız mümkün: "Modern dünyada, mevcut koşullar altında ben bunu destekliyorum. Kızlarını korumanın en iyi yolunun sünnet olduğunu düşünenler bunu yaptırmalı," diyor ve ekliyor: "Ilımlı yaklaşım, baştan çıkma ihtimalini azaltmak için sünnetten yana." Yani "ılımlıların" arasında dahi, cinsel arzunun baştan engellendiğinden emin olmak adına kızların genital organlarının kesilmesi muteber bir görüş. El-Karadavi, o günden sonra kadın genitalinin sakatlanmasına yönelik uygulamalara karşı çıkan bir fetva da yayınladı ama Mısır 2008'de bu uygulamayı yasakladığında, Müslüman Kardeşler yanlısı bazı meclis üyelerinin bu kanuna karşı çıkması şaşırtıcı olmadı. El-Karadavi'nin de dahil olduğu Müslüman Kardeşler'in tutumunu benimseyerek kadın genitalinin sakatlanmasını destekleyen ve bu uygulamaların meşrulaşmasını kadınlar da kayda geçmiştir; meclisin eski üyelerinden Azza el-Garf ve kısa görev süresi dahilinde, kadın genitalinin sakatlanmasını bir tür "güzelleştirme" olarak değerlendiren Muhammed Mursi'nin kadınlardan sorumlu danışmanı da bunlara dahildir.
Sayfa 33 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.