Kitapta farklı sosyal statüdeki insanların yaşayış ve düşünce tarzları , kültürlerarası farklar, birbirleriyle normal şartlarda asla bir araya gelmeyecek insanların zamanla birlik içinde yaşamaları, birbirlerini anlamaları, dertlerine mutluluklarına ortak olmaları kısacası bir aile olmaları o kadar güzel ve akıcı bir dille anlatılmış ki Zülfü Livaneli'nin gerçek bir roman yazarı olduğunu bize göstermek için yazılmış bir kitap sanki.
Ben Leyla'yı her şeyiyle çok sevdim. Leyla'yı her okuduğumda içimi anlatılmaz bir huzur kapladı. Kitap bittiğinde uzun uzun düşünmemi, birçok şeyi farkına varıp ders çıkarmamı sağladı. Ne olursa olsun bu hayatta Leyla gibi geçmişinize, kökenlerinize, düşüncelerinize sahip çıkın; başkalarının onları değiştirmesine izin vermeyin.
Kitapta beni en çok duygulandıran kısımla bitiriyorum: "Leyla'nın evi Leyla'ya kaldı..."