Gönderi

Sadettin Ökten
İkinci Dünya Savaşı'nda yahudiler büyük zulüm gördüler, bu bir realite. Batılı düşünürler dediler ki eğer tanrı olsaydı -burada tanrı kelimesini özellikle kullanıyorum- bu zulme izin vermezdi. Demek ki tanrı yok, dediler. Bu "logic" bir tanrı anlayışıdır. Müslüman böyle düşünmez. Der ki bu bir imtihandır, ben acaba ne yaptım da bu imtihana müstahak oldum. Burada da bizimkiler "layık" kelimesini kullanıyorlar. "Layık" müspet şeylerde kullanılır. "Müstahak" kullanılır böyle menfi şeylerde. "Ben ne yaptım da..." Böyle düşünür. Dolayısıyla sizin sorunuzdaki mesele de böyledir. "Cenab-ı Allah böyle takdir etmiş" der müslüman. Peki, ne yapacağım? Gayet net, kulluğa devam edeceğim. Nasıl yapacağım? Hz. Peygamber'in (s.a.v) Mekke devrindeki gibi... Bu çok enteresandır; Mekke devri başka, Medine devri başka. Mekke devrinde Hz. Peygamber (s.a.v) sebat ediyor, sabrediyor, dua ediyor. Medine devrinde devlet kuruyor. Günümüz, müslümanlar için Mekke devri gibidir. Yani bakacaklar, dikkat edecekler, ibadet ve taati bırakmayacaklar. Sadece bizim bildiğimiz zahirî ibadetleri değil, kalbin ibadetlerini de bırakmayacaklar ve istimdat edecekler.
Sayfa 30
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.