Eğer mevzu ütopik fikirler üretmek olsaydı, ülkeleri biliminsanlarının ya da avangard sanatçıların yönetmesi gerekirdi. Mustafa Kemal'i öncellerinden ayıran, memleketi düşmandan kurtarmanın getirdiği prestij ve orduyla bürokrasi üzerinde kurduğu hâkimiyete dayanarak, Tanzimat'tan bu yana artan bir şekilde kendisini gösteren çağdaşlaşma çabalarırın en radikal form önerilerini hayata geçirebilmesindedir. Kısacası, Gazi'nin çağdaşlarıyla arasındaki fark "vizyon" dan çok "realist bir strateji"dedir,