"Hiçbir şeyi sevmiyoruz. Halbuki her şeyi sevmek için yaratıldık. Hiçbir şeye inanmıyoruz fakat belki de her şeye inanmak mümkündür." Pierre Loti adıyla bilinen Julien Viaud'nun ilk romanı. Pierre Loti İngiliz savaş gemisi ile Selanik'e gelen bir Fransız subayı. İstanbul gezileri esnasında Abidin Efendi'nin 4 karısından biri olan (aslı Hatice isimli) genç çerkes kızı Aziyade'ye aşık(!) olur. Kitap Osmanlı'nın 1876 ve 1877 yıllarını, dönemin İstanbul'unu, ve iki gencin arasındaki ilişkiyi konu edinir. Mektuplardan ve günlüklerden yararlanılan bu eser kurgu ve gerçeklikle harmanlanmıştır. 1876 yılında Müslüman olmak isteyen bir Bulgar kızını kaçıran Rus asıllı Amerikan konsolosu ve adamlarının elinden kızı kurtaran Selanik halkı kızı camiye saklamışlar. Ardından camiye gelen Fransız ve Alman konsolosları halktan insanlar tarafından camide öldürülmüş. Osmanlı tarihine Selanik Hadisesi adıyla geçen olay üzerine Fransa, Almanya, Rusya ve İtalya Selanik limanına savaş gemileri göndererek suçluları idam ettirmiş. İşte bu savaş gemilerinde Paris basınının en iyi muhabir ve resim sanatçılarından biri olan Pierre Loti bu sebeple Selanik'e ve oradan İstanbul'a gelme fırsatı bulmuş. Kitap dönemi yansıtması amacı ile çok güzel olup, kurgusal açıdan eksik, çelişkili ve çok hızlı geçiyor. Ayrıca batıdan gelip orada yaşamaktan vazgeçmeyip de dönemin eksikleri içinde doğu güzellemesi yapması, Meşrutiyeti Osmanlıda bir yönetim defekti ve gücün sarsılması olarak görüp kendinin bir devlete savaş gemisi ile gelmesinin çelişkileri gibi eleştireceğim bir çok konu var. Her ne kadar kitapta Lotinin Türklüğü çok sevmesi Osmanlıya bağlılık duymasının altı ısrarla çizilse de davulun sesi uzaktan hoş gelir diyip bana çok samimi gelmedi. Kitabın tutulması için bir taktik de olabilir. Her şeye rağmen iyi ki okumuşum, döneme ışık tutan güzel bir eserdi.

AziyadePierre Loti · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021755 okunma

·

55 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.