Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Tefsür\'ül Münir - Evlenilmesi Haram Olan Kızlar :
Nesep Yahut Sıhrî ya da Süt Akrabalığı Dolayısıyla Haram Kılananlar: Nikâhta iki cins arasındaki karşılıklı ilişkiye aykırı düştükleri için Yüce Allah kendileriyle evlenilmesi haram kılınan kadınları beyan buyurmaktadır. Bunlar altı kısımdır: 1-Usûlün nikâhlanması: Yani anneler ve ninelerin nikâhlanması haram­dır. Çünkü Yüce Allah, "Size anneleriniz... haram kılındı" buyurmaktadır. An­ne kelimesi nineleri de kapsar. 2-Fürû'un nikâhlanması: Yani kız çocuklar, erkek olsun kız olsun çocukla­rın kızları. Çünkü Yüce Allah, "Kızlarınız" diye buyurmuştur. Bundan kasıt ise sulben kız çocuklar ile doğumlarına sebep teşkil ettikleri çocuklarının kızları yani torunlardır. 3-Yakın ve uzak akrabaların nikâhı: Yakınlardan kasıt öz kardeşler yahut baba bir ya da anne bir kızkardeşlerdir. Çünkü Yüce Allah, "Kızkardeşleriniz" diye buyurmuştur. Uzak olanları ise baba ve anne tarafından olanlardır ki, bunlar hala ve teyzelerdir. Çünkü Yüce Allah, "Halalarınız, teyzeleriniz" bu­yurmuştur. Bu da yukarı doğru dedelerin diğer çocuklarını ve yine yukarı doğ­ru ninelerin çocuklarını da kapsar. Kardeşlik tarafından akrabalar da uzak akrabalık kabilindendir. Çün­kü Yüce Allah, "Birader kızları, hemşire kızları..." diye buyurmaktadır. Bu ise ister anne babadan birisi tarafından olsun, ister her ikisi tarafından kardeş ol­sun, fark etmez. İşte bu üç tür akraba nesep ciheti ile haram olan akrabalıktır. 4-Süt emme sebebiyle haram olanlar: Yüce Allah'ın. "Sizi emziren anneleriniz, süt hemşireleriniz..." buyruğu do­layısıyla nesep yoluyla haram kılınan akrabalar, süt yolu ile de haram olurlar. Süt emziren annenin bütün akrabaları süt emen çocuğun akrabalarıdır. Süt emziren süt emenin annesi olur. Onun kızı da süt emenin kızkardeşi olur, koca­sı babası, öbür çocukları da onun kardeşleri olurlar. Buharî ve Müslim'de İbni Abbas'tan Hz. Peygamberden amcası Hz. Hamza'nın kızı ile evlenmesi istenin­ce şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "O bana helâl olmaz. Çünkü o benim süt kardeşimin kızıdır ve nesepten dolayı ne haram oluyorsa süt emmekten do­layı da haram olur." Yine Buhari İbni Abbas'tan şunu rivayet etmektedir: Hz. Peygamber'e birisi kız çocuk diğeri erkek çocuk emzirmiş iki cariyesi bulunan bir adam hakkında "Bunun erkek çocuğunun ötekinin kız çocuğu ile evlenmesi helâl olur mu?" diye soru sorulmuş. O, "Hayır, birdir." diye buyurmuştur. Ayetin zahirine göre süt emmenin azı da çoğu gibidir. Hanefiler ile Malikî-lerin görüşü budur. Bir grubun görüşüne göre ise haramlık ancak üç defa ve daha fazla süt emmekle sabit olur. Çünkü Peygamber (s.a.) Müslim ve başkala­rının rivayetine göre şöyle buyurmuştur: "Bir iki defa emmek de haram kılmaz, bir iki defa çocuğun ağzına memeyi vermek de haram kılmaz." Bu İmam Ah-med'den de rivayet edilmiştir. İmam Şafiî ve İmam Ahmet haram kılmanın beş defa süt emmekten daha aşağısında sabit olmayacağı görüşündedirler. Çünkü Malik ve başkaları Hz. Aişe'den şöyle dediğini rivayet etmektedirler: Kur'an-ı Kerim'den nazil olan buy­ruklar arasında, "bilinen on defa süt emmek" de vardır. Daha sonra bunlar, "Bi­linen beş defa süt emmek" ile neshedildiler. Resulullah (s.a.) vefat ettiğinde bunlar Kur'an-ı Kerim'den okunan buyruklar arasında idi. Hanefiler ise bu hadis-i şerife haram kılan ayetin vahid haber ile tahsis edilmesinin caiz olmadığını söyleyerek cevap verirler. Çünkü bu ayet-i kerime muhkem ve mana itibariyle zahirdir, maksadı da apaçıktır. Ebu Bekir er-Râzi de Tavus'tan, o İbni Abbas'tan şunu rivayet etmektedir: İbni Abbas'a süt em­mek hakkında soru sorulmuş o da şöyle demiştir: Herkes bir ya da iki defa süt emmenin haram kılmadığını söylemektedir. Bu önceden böyle idi, bu gün ise tek bir defa dahi süt emmek, haram kılar. Süt emmek ancak küçük yaşta haram kılıcıdır. Bu ise ilk iki sene içerisin­de olan emmedir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Anneler çocuklarını iki bütün yıl emzirirler. Bu emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir." (Bakara, 2/223). Darekutnî de İbni Abbas'tan Hz. Peygamberin şu buyruğunu rivayet et­mektedir: "İki yıl içerisinde olmadıkça süt emmek diye bir şey söz konusu ol­maz." Lebenü'1-fahl diye bilinen süt akrabalığı haram kılıcı mıdır değil midir? Meselâ, bir erkek iki kadın ile evlenir, bu kadınların ondan çocuğu olur. Bun­lardan birisinin kız, diğerinin de erkek çocuk emzirmesi gibi. Lebenü'l-fahl'ın haram kıldığını kabul edenler -ki bu imamların çoğunluğunun görüşüdür- kı­zın erkek ile evlenmesini haram kabul ederler. Çünkü bunlar baba bir süt kar­deştirler. Bu ise nas ile tespit edilmiş bir husustur. Çünkü Buharî'de Hz. Aişe'den şöyle dediği sabittir: Ebul-Kuays'ın kardeşi Eflah hicab ayetinin nüzu­lünden sonra Hz. Aişe'nin yanına girmek üzere izin istedi. Hz. Aişe dedi ki: Al­lah'a yemin ederim Resulullah (s.a.)'a sormadıkça Eflah'a izin veremem. Çün­kü beni emziren Ebul Kuays değildir. Beni emziren bir kadındır. Hz. Aişe dedi ki: Resulullah (s.a.) yanıma girince ey Allah'ın Rasulü, Ebul Kuays'ın kardeşi Eflah yanıma girmek üzere izin istedi, ben de senden izin almadıkça ona izin vermek istemedim? Şöyle buyurdu: "O senin amcandır, yanına girsin." 5-Sıhrî akrabalık dolayısıyla haram olanlar. Yüce Allah bu bağı da nesep bağı gibi şereflendirmek üzere üç türlü sıhrî akrabalık sebebiyle evliliği haram kılmıştır: a) Kocanın kendisi ile gerdeğe girdiği yahut nikâh akdi yaptığı hanımın annesi. Nine de anne gibidir. Çünkü Yüce Allah, "Eşlerinizin anaları" diye bu­yurmaktadır. Hanımın annesinin haram kılınması için kızı ile gerdeğe girme şartı yoktur, mücerred akit yeterlidir; çoğunluğun görüşü budur. b) Üvey kız evlât (rabîbe): Bu, hanımın başka kocadan olma kızıdır. Ha­ram kılınması için annesiyle gerdeğe girmek şarttır. Aynı şekilde bu kızın ço­cuklarının çocukları da haramdır. Şayet o kadın ile gerdeğe girmeyecek olursa kızları ona haram olmaz. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ve kendile­riyle zifafa girdiğiniz eşlerinizden himayenizde bulunan üvey kızlarınız, size ha­ram kılındı. Eğer anneleriyle zifafa girmemişseniz size bir beis yoktur." Yani gerdeğe girmeksizin bir kadını mücerred nikahlamak o erkeğin o kadının baş­ka kocadan olma kızlarını nikahlamasını haram kılmaz. Hanefîler de derler ki: Bir kadın ile zina edene o kadının usûlü de fürû'u da haram olur. Aynı şekilde şehvetle ona dokunsa yahut öpse yahut şehvetle fercine baksa veya şehvetle hanımının annesinin elini tutsa da hüküm böyle­dir. Bu durumda kendi hanımı ebediyyen ona haram olur. Fakat sair mezhep imamları Hanefîlere muhalefet eder ve şöyle derler: Zi­na kendisi ile zina edilen kadının usûlünü de fürû'unu da haram kılmaz. c) Oğulun hanımı ile oğulun oğlunun hanımı da babaya ve dedeye haram­dır. Çünkü Yüce Allah, "Kendi sulbünüzden oğullarınızın hanımları..." diye bu­yurmaktadır. Burada geçen (hanımlar anlamındaki) el-helâil, halîle'nin çoğulu olup zevce demektir. Erkeğe de "halîl" denir. Çünkü eşler aynı yere hulul eder­ler, aynı yatağı paylaşırlar. Süt oğlunun hanımı da böyledir. Çünkü daha önce geçen hadis-i şerifte, "Nesepten haram olan süt emmekten dolayı da haram olur" diye buyrulmuştur. Dikkat edilecek olursa eşlerin başka kadından olma kız evlâdının kocanın himayesinde olması çoğunlukla rastlanılan bir durumdur. Yoksa haram kıl­makta bir kayıt olduğu için değildir. Hanımın başka kocadan olma kızı yeni ko­casına, ister babalığının himayesinde bulunsun, ister bulunmasın haram olur. Evlâtlığın zevcesi ise haram değildir. Çünkü evlât edinmek İslâm'da iptal edil­miş, haram kılınmıştır. Zira Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ta ki evlâtlıkla­rının zevcelerini boşamadan sonra (onlarla evlenmekte) müminlere bir vebal ol­masın." (Ahzab, 33/37); "Onları babalarına nispet edip çağırın; bu Allah indin­de daha âdildir." (Ahzâb, 33 51. 6-Arızî bir sebep dolayısıyla haram kılınanlar: Bu, iki kızkardeşı yahut kadını halası, teyzesi, kardeşinin kızı, kızkarde-şinin kızı ile aynı nikâh altında tutmaktır. Bunun kuralı şudur: Akraba olan iki kadının şayet birisi erkek farz edilecek olursa, eğer o erkeğin öbürünü ni­kahlaması haram oluyorsa, bu ikisini aynı nikâh altında bulundurmak haram olur. Bu haramhk onlardan birini boşayıp iddeti sona erinceye kadar devam eder. Buna delil Ahmed b. Hanbel ile Kütüb-i Sitte sahiplerinin Ebu Hureyre'den yaptıkları şu rivayettir: Peygamber (s.a.) kadının halası veya teyzesi ile birlikte nikahlanmışım yasakladı. Tirmizî'nin rivayetinde de şöyle denilmekte­dir: "Kadın halası üzerine, hala kardeşinin kızı üzerine, kadın teyzesi üzerine, teyze kızkardeşinin kızı üzerine, büyük küçük üzerine, küçük büyük üzerine ni­kahlanmaz." İşte bu hadis Yüce Allah'ın, "bunlardan başkası... size helâl kılın­dı." (Nisa, 4/24) buyruğunun genel ifadesini tahsis etmektedir. Ahmed, Ebu Davud ve İbni Mace'nin Feyrûz ed-Deylemî'den rivayet ettiği şu hadis de bunu pekiştirmektedir: Deylemî, İslâm'a girdiğinde nikâhı altında iki kızkardeş var­dı. Resulullah (s.a.) ona, "Hangisini istiyorsan onu boşa" diye buyurdu. İbni Hibbân ve başkalarının rivayetine göre de Peygamber (s.a.) şuna işa­ret etmiştir: "Çünkü siz böyle yapacak olursanız, akrabalık bağını koparırsı­nız." Yani iki kızkardeşi yahut bir kadını yakın akrabası ile birlikte aynı nikâh altında bulundurmanın haram kılınması, âdeten kumalar arasında tiksinti ve nefretin bulunması dolayısıyladır. Bu haram kılma ise haram kılmadan önce geçenleri kapsamamaktadır. Bundan önce geçenler dolayısıyla sorumluluk yoktur. Şüphesiz Yüce Allah ezelden beri Gafûr'dur, Rahîm'dir. Geçmişteki kötü amellerinizin etkilerini, tevbe ve O'na dönüş suretiyle de günahlarınızı bağışlar. Sizin için hayır ve maslahatı ihtiva eden, aranızdaki bağları güçlendiren evlilik hükümlerini teşrî buyurmakla da size merhamet buyurur.[36]
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.