Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Lovejoy'a göre, Büyük Varlık Zinciri, 2.400 yıl boyunca evreni anlamanın en etkili yolu olmuştu ve Tanrı’nın doğasına ilişkin belli bir kavrayış imliyordu. Lovejoy ısrarla vurguluyordu: Bu fikri bilmeden, "[Batı'daki] düşünce hareketini anlamak (..) mümkün değildir." İlk olarak Platon'un belirlediği biçimiyle Büyük Varlık Zinciri’nin ardındaki düşünce, olabildiğince yalın bir dille söylemek gerekirse şudur: Evren özü itibariyle rasyonel bir yerdir; burada bütün organizmalar büyük bir zincir halinde birbirine bağlıdır; alçaktan yükseğe uzanan bir yelpaze değildir bu (çünkü Platon, "asağı" varlıkların bile, bugünkü deyişle doğa düzenindeki nişlerine kusursuz olarak "uyumlu" olduklarını görebiliyordu), ama genel olarak hiçlikten cansızlar alemine, bitkiler âlemine, oradan da yukarıya hayvanlara ve sonra insanlara, sonra daha yukarıya meleklere ve öteki "maddi olmayan ve zihinsel" varlıklara uzanan, en tepede üstün ya da yüce bir varlığa, bir son ya da Mutlak'a ulaşan bir hiyerarşi söz konusudur." Lovejoy şunu da belirtiyordu: Zincir, rasyonel bir evreni imlemenin yani sıra, bazı olguların -yalnızca Mutlak Olan’ın (ya da Tanrı’nın) değil, özellikle "duyular üstü" ve "kalıcı varlıklar"ın , yani "fikirler" ve "ruhlar"ın- "öte dünyaya özgülüğü"nü de gösteriyordu.
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.