Resulullah (s.a.v.)'ın ashabından olan Utbe b. Abd es-Sülemi (r.a.) der ki: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Harp meydanında öldürülenler üç kısımdır: Kimi mü'min olup canı ve malıyla Allah yolunda cihad eder, düşmanla karşılaşınca öldürülünceye kadar savaşır. İşte bu imtihana tabi tutulan (68) şehit Allah'ın arşının altındaki cennetindedir. Ondan peygamberler, ancak peygamberlik derecesinin faziletiyle üstün olurlar.
Kimi işlemiş olduğu günah ve hatalarından korkup düşmanla karşılaşır, öldürülünceye kadar Allah yolunda canı ve malıyla savaşır. Bu ameli, günah ve hatalarını yok edip onlara kefaret olur. Şüphesiz ki, kılıç hataları yok eder ve istediği kapıdan cennete girdirir. Cennetin, bir kısmı diğerinden daha üstün olan, sekiz kapısı vardır. Cehennemin ise yedi kapısı vardır.
Biri de münafıktır. Düşmanla karşılaşıncaya kadar canı ve malı ile cihad eder. Düşmanla karşılaşınca da Allah -azze ve celle- yolunda öldürülünceye kadar savaşır. İşte bu ateştedir. Çünkü kılıç nifakı yok etmez."
(68) Kalbi açılan. Nitekim Hucurat süresinin 3. âyetinde: "Hakikat Allah'ın Peygamberi yanında seslerini yavaşlatanlar yok mu, işte onlar, Allah'ın takva için kalblerini imtihan ettiği, açıp genişlettiği kimselerdir Ahmed'in bir rivayetinde: "İşte bu Allah'ın arşının altındaki çadırında övünecek kimsedir" denilmiştir.