Gönderi

Bizim geleneğimizin büyük yıldızları kendilerini dünyaya kapatarak yükselmediler. Filozoflarımız kadim Yunan'ı, Hint'i, Mısır'ı, İran'ı okudu. Şairlerimiz İslam öncesi şairleri okudu. Mimarlarımız Bizans mimarisini inceledi, Hint ve İran mimarisinden de esintiler aldı. Fukahâmız Roma hukuk sistemini okudu. Matematikçilerimiz sıfır sayısını geliştirirken "Hintliler bu işi nasıl yapmış?" diye baktılar. En meşhur hikâyelerimizden Kelile ve Dimne, Hindistan'dan geldi ama biz alıp onu öyle bir dönüştürdük ki bize ait ama aynı zamanda evrensel olan bambaşka bir hikâye diline döndü. Binbir Gece Masalları nerede başladı, nerede bitiyor? Şehrâzâd neredeydi, Şehriyâr kimdi? Hindistan'a ve Çin'e hükmeden iki kardeşin hikâyesi bize geldi, bambaşka bir düzeye yükseldi. Kısacası bizden öncekilerin ortaya koyduğu tüm iyileri aldık, temellük ettik, ona kendimizden bir şeyler kattık ve onu tekrar dünya mirasının bir parçası hâline getirdik.
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.