unutamadığım ne çok şey varmış, mesela depremden sonra bir süre burada aktif olmadığımı gören takipleştiklerimden birkaç adını dahi bilmediğim, hatırlamadığım arkadaşımın attığı hayatta mısınız mesajları, yüzlerini görmek istemeyeceğim derecede kavgalı küs olduğum tanıdıkların arayıp sorması, petrol istasyonunda lavabo sırası beklerken konuşmasına şahit olduğum amcanın oğlunun enkaz altında olduğu haberini alışı ve yanındakilerin ona sarılıp teselli vermeye çalışması, depremden sonra ankaraya giderken yolda durduran polis ve jandarmaların bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormaları, aksarayda durduğumuz bir petrol istasyonunun depremzedelere ücretsiz su çay kahve ikram etmesi. güzel şeyler de gelmiş başımıza, ama ben hala kucağıma sıkıştırılan battaniyeyi "bende zaten var" diyerek başkasına vermeme rağmen, bazılarının market yağmalamasını unutamıyorum. 1 sene dile kolay, bütün acı ve korku hala dün gibi, anlayacağınız hiçbir şey değişmedi.