"Düşünür" görünüp insan aklına, insan düşüncesine güvenmeyen, "tarım", "sanat" (zanaat), "ticaret" ve "tıp" konularında bile, "peygamber"in kılavuzluğuna başvurmanın "şart" olduğunu savunan, insanları saçmalık kaynaklarına bağlayan bu "âlim"lerin çoğu, gerçekte, "cahil"dir. Kimileriyse, çıkarlarını, insanları aldatmakta gören yüz karası kimselerdir. Toplumlar, bunlar yüzünden bilgisiz kalmışlardır, bunlar yüzünden geri kalmışlardır, bunlar yüzünden ezilmişlerdir. Bunlar ve bunların savundukları abuk sabukluklar olmasaydı; kitleler gerçekleri görebileceklerdi, gelişebileceklerdi, ilerleyebileceklerdi. Ve kendilerini, asalak yaşayanlara yedirmeyecekler, ezdirmeyeceklerdi. Kısacası, sürüleşmeyecekti kitleler. Hiç değilse bu denli sürüleşmeyecekti.