Gönderi

| Georges Remon Balkan Savaşı'nı izleyen bir gazeteciydi. 16 Kasım 1912 tarihinde defterine şunları karalamaktaydı: " Buraya gelen gazetelerden öğreniyorum ki bir büyük katliamdan söz edilmektedir. Onlara göre Türkler çekildikleri yerlerde Hıristiyan ahâliyi katletmiş ve her şeye saldırmışlardır. Illustration okuyucuları elbette hislerime yenilip mağlup Türkler hakkında aleyhte ve lehte hayal gücümü işletmemi benden beklemeyeceklerdir. Türklerin ricâti sırasında kendileri ile birlikte bulundum. Çorlu ve Çerkezköy felaketlerini onlarla birlikte yaşadım. Şunu hemen söyleyeyim ki çekildikleri sırada her şeylerini yitirmiş hatta Hıristiyan ahâlinin kinine hedef olmuş Türk askerinin tek bir şiddet hareketine, yağmasına ve katil olayına rastlamış değilim. Aksine otuz kadar gazeteci bu yenilmiş askerin ortasında kaldık. Türkçe bilmiyorduk. Şapkalarımıza, pelerinlerimize, konserve kutularımıza bakıyorlardı. Ama saldırma asla...Asla...Aksine zaman zaman çadırlarımızı kurmaya ve paketlerimizi taşımaya bile yardım ettiler. Dünyanın başka hiçbir yerinde yenilmiş, bütün kıymetlerini kaybetmiş, sahipsiz kalmış başka bir askerin hareketlerinde ve çehresinde böylesine bir asâletlik ve dostluk bulmak kabil değildir."
Sayfa 105Kitabı okudu
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.