Gönderi

128 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
İtalyan edebiyatında yeni gerçekçilik akımının kurucusu olarak kabul edilen Cesare Pavese'yi ilk kez okudum. Yıllar önce Tezer Özlü okurken çok bahsetmişti kendisi gibi melankolik olan bu yazardan. Tezer Özlü ile en büyük ortak noktaları yaşamaktan asla keyif almayıp intihara eğilimli olmalarıdır. Yazar bu kitapta bir kere daha sıradan hayatın ötesine geçerek insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün romanını yazıyor. Çocukluk yıllarını geçirdiği Torino’ya bu kez bir iş kadını olarak dönen Clelia’nın, resim sergilerinde, bohem çevrelerde karşılaşıp dostluk kuracağı kadınlar, bir mutluluk hayalinin peşindedir. Mutluluğun anahtarı kimisi için erkek, kimisi için para, kimisi içinse ölümdür. Clelia’nın, bir otel odasında intihara giriştiğine tanık olduğu Rosetta’yla kuracağı dostluk, genç kadını yaşama bağlayabilecek midir? Bu sorunun yanıtı kitapta irdelendi hatta tüm olay örgüsü bu konu etrafında dolaştı durdu diyebilirim. Pavese kendi açısından bu yanıtı hiçbir zaman veremeyecektir. Kahramanı Rosetta gibi, Torino’da bir otel odasında intiharı denemiş, ancak o, sonuna dek giderek yaşama veda etmiştir. Yazarın kalemini hatta hayata bakış açısını beğendim. Şair kimliği çok ön planda olduğu için şiirlerini de okumayı planlıyorum. Yazarı tanımak için de önemli bir eser nitekim bu kitabı ile pek çok ödül almıştır. Keyifli okumalar dilerim. #okudumbitti #okumakhayattır #yalnızkadınlararasında
Yalnız Kadınlar Arasında
Yalnız Kadınlar ArasındaCesare Pavese · YKY Yapı Kredi Yayınları · 20221,622 okunma
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.