Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
El bebek, öl bebekti.
Kitap beni aldı götürdü sonra da duvardan duvara çarptı. Konusu, karakterleri çok güzeldi. Bazı karakterler stereotipikti ama olaylarla onları da yukarıya taşımış yazar. İlk olarak güçlü kadın karakteri hakkıyla yazdığı için yazarı tebrik ederim. Çoğu yazar, karakteri güçlü başlatıp sonrasında saptırıyor bunun çok örneğini gördük. His hep belli çizgideydi. Erkek karakterden bile hep bir adım öndeydi. Tuzakları kurdu ve bekledi, bazen yıllarca bekledi ama hedefine hep ulaştı. Konusu: Dünya, tarot kartlarından yola çıkılarak yapılmış kartlara sahip insanlar tarafından dengedeyken düzeni kuran imparator, imparatoriçe ve şeytan kartına sahip kişilerden imparatoriçeye tuzak kuruluyor ve düzen kötülüğe doğru değişiyor. Yıllar sonra kart sahiplerinden Haris'in oğlunun belden aşağısı felç kalıyor. Kartların sahipleri kendinden sonra kart sahibi olması için güçlü varis üretmek zorundalar, dünyayı ellerinde tutmalılar. Bu yüzden örgüt yeni bir varis yapman gerekiyor diyor. Karısı yeni bir varis yapmak istemiyor ama yapıyorlar. Doğan o kız bebek "Hisar" annesi tarafından hiç istenmeyen, sevgi görmeyen. Babası tarafından da ölüm makinesi olması için yaratılmış bir çocuk oluyor. Yıllar geçiyor Hisar büyüyor ailesi öldürülüyor, müzedeki annesinin günlüğünün peşine düşüyor. Annesinin ondan neden nefret ettiğini öğrenmek için. Bronz lakaplı yüzünü kimsenin bilmediği erkek karakterimiz ise kötü düzene 2016 yılında baş kaldırmış bir örgüt lideri. Kartı çalınmış ve kartını çalanın Hisar olduğunu iddia ediyor. Günlük elimde, bana kartımı bul sana günlüğü vereyim diyor. Bronz sert kayaya çarptığının, sevgisiz büyümüş bir kadının her şeyi yapabileceğinin farkına her vardığında ben de onunla birlikte şok oldum. Hisar planlar ve tuzaklar kurup asla kimseye boyun eğmedi. Aptal ayağına yattı ama hep bir adım öndeydi. Ki ilk başta Bronz onu götürmeye çalıştığında kalbine 3 tane kurşun sıkmaktan çekinmedi fakat sorun Bronz'un kalbi solunda değildi :) Kitap düz bir akışta giderken aralarda Hisar'ın oyunları tuzakları girse de. Son 100 sayfalarda beni şok üstüne şok etti. Hisar'ın küçükken yaşadığı şeyler çok korkunç olsa da oralarda bile gözleri dolmayan beni, Bronz'un son 2 sayfada Hisar'a söyledikleri yıktı. Ayrıca Hisar'ın her bulduğu bıçağı silahı çalıp saklaması, elinin çabukluğu, göz yaşları ile kandırıp saniyesinde karşısındakinin silahını alıp kafasına dayayabilecek olması... Çok fazla takdir ettiğim yönü vardı. Kitap başta bana aşırı ateşpare havası verecek gibi oldu, kadın karakterden dolayı. Ama benzemiyorlarmış. Bronzdaki His'i gözüm kapalı seçerim. Ateşpare Aşkın seri katil bir kadınken, His'in altıncı kuralı: Kimseyi öldürme hislerini öldür. Aşkın planlar yapsa da Ateş' e karşı dikkat dağıtmayı kadınlığını kullanarak yaparken, His'in böyle bir şeye ihtiyacı yok zekasıyla kurduğu plan yeterli oluyor. Bazı mantık hataları vardı mesela suçluyu yakalamak için bir baloya gerek yoktu tamam altından yine His'in planı çıktı ama başta bu bilinmezken biraz garipti olay. His'in insanları yalanları ile kandırabilmesi mükemmel bir detaydı bence çünkü sonrasında onunla birlikte karşıdakinin salaklığına gülüyorduk. 1. Kitap sonunda hâlâ bir sürü soru işaretimiz var. Kuklacı kim? His'in ailesini gerçekten His mi öldürdü? Bronz'un geçmişi ne? Bronz His'i nerden tanıyor? O son sahnenin altından nasıl kalkacağız?... İyi ki 2. Kitap çıktıktan sonra 1i okumuşum çünkü o son neydi öyle, beklenecek gibi değil. Durdum ve duvarı izledim sonra kardeşime çok kötü şeyler oldu dedim. Daha 2. Kitabı açmaya cesaretim yok. Bazı küçük mantık hatalarına rağmen bence kendi sektörü içinde en iyilerden olabilecek bir yapım.
Bronz
BronzÖzge Naz · Ren Kitap · 2023946 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.