Gönderi

O kadınlar hayatlarını mutlu bir biçimde yaşamıştı. Muhtemelen ilgili ebeveynleri tarafından ne yaparlarsa yapsınlar mutluluk sınırlarını aşmamaları öğretilmişti. Fakat bu nedenle hiçbir zaman gerçek mutluluğu bilemeyeceklerdi. Hangisi daha iyi? Kim söyleyebilir? Herkes kendince en iyi biçimde yaşıyor. ‘Onların mutluluğu’ndan kastım bizim, hepimizin gerçekten yalnız olduğumuz bilincinden mümkün olduğunca uzak bir yaşam sürmeleri. Kötü bir şey değil bu. Önlüklerini giymiş, çiçek gibi gülen yüzleri ile yemek yapmayı öğrenip, kendi küçük dertleri ve şaşkınlıkları tarafından yutulmuş bir halde, aşık olup evlenirler. Bence bu harika. Böyle hayata hayır demezdim. Ben o yalnız akşamlarda arkadaşlarımı tekrar tekrar arayıp kimseyi evde bulamayınca derimi kızarıklıklar bastığında, her şeyden tümüyle yorgun düştüğümde hayatımdan nefret ederim: Doğumumdan, yetişmemden, her şeyden. Bütün hepsinden yalnızca üzüntü duyarım.
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.