Ne zaman öleceğini bilmek... Ölümcül bir hastalığa yakalananların ya da idam mahkumlarının bildiği bir lanet. Peki ya sizinle birlikte eşinizin, çocuğunuzun, en sevdiklerinizin ne zaman öleceğini bilmek? Dahası, bütün bir kentin, ülkenin ve hatta insanlığın... 1957 yılında ABD ve SSCB'nin nükleer silahlanma konusunda çılgınca yarışa girdiği ve dünyadaki tüm canlıları yok edecek seviyeye ulaştıkları bir dönemde Kumsalda piyasaya çıktığında okurlar nihayet nasıl bir tehlike altında olduklarını öğrenmiş oldular. 1959'da romanın filmi çekildiğinde büyük olay oldu. Özellikle Amerikan izleyiciler salonlardan dehşet içinde, ağlayarak ayrıldılar. Kumsalda'nın etkisi öyle büyük oldu ki halk, bu roman ve filmden sonra Beyaz Saray ve Kremlin'e daha büyük baskılar gerçekleştirip nükleer savaşa yol açacak politikaların derhal terk edilmesini istediler. Öyle bir protesto düzeyine ulaşıldı ki filmin prömiyerini izleyen İsveç Kralı, Japon kraliyet ailesi ve bizzat Sovyet başkanı Kruşçev, nükleer karşıtı söylemlerinde Kumsalda'nın adını anarak yapıtın etkisinin hakkını verdiler. Dünyanın şanslı bir dönemiydi ve Kennedy ve Kruşçev gibi kaçınılmaz felakete doğru gidildiğini görebilen iki liderin yolları kesişti. Bush ve Stalin aynı anda başkanlık etse muhtemelen yaşam tümüyle sona erebilirdi. Rusya ve Çin'in savaşa girmesi, ABD, Fransa ve İngiltere'nin savaşa dahil olması ve Arnavutluk ile Mısır'ın kobalt bombası atması sonucu nükleer düğmeyi kullanmasıyla başlayan ve sadece 2 ay süren 3. Dünya Savaşı'nın sonrasını konu alan roman, yeryüzünün kuzey yarıküresindeki tüm canlıların öldüğü ve radyoaktif serpintinin yavaş yavaş güneye doğru indiği bir dünyada Melbourne'e sıkışıp kalmış bir grup insanın kalan 6 ayda yaptıklarını, umutsuzca çabalamalarını anlatıyor. Yazarın hassasiyeti ve insanlığa dair nezaketi sayesinde tüm karakterleri gayet uygar olan bu küçültülmüş daha doğrusu daraltılmış dünyada sona doğru yaklaşırken sakinliğin ve sessizliğin verdiği tuhaf dehşeti hissetmemek imkansızlaşıyor. İyice alışılan ve özdeşleşilen karakterleriyle roman, insanlığın son günlerini yaşadığı bilgisi ile okura önce "ben olsam ne yapardım" sorusunu sordurup sonra bu sorunun bile beyhude olduğunun altını çiziyor

KumsaldaNevil Shute · İthaki Yayınları · 2019323 okunma

·

171 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.