Kütüphaneye geldiğinden beri denediği hayatların hepsi de, aslında bir başkasının hayaliydi. Pub sahibi çift olma hayali Dan'e aitti. Avusturalya'ya gitmek Izzy'nin hayaliydi ve gitmediği için duyduğu pişmanlığın nedeni kendi adına üzülmesi değil, en iyi arkadaşını yalnız bırakmanın verdiği suçluluk duygusuydu. Yüzme şampiyonu olma hayali babasına aitti. Ayrıca, evet, küçükken Kuzey Kutbu ve buzul bilimci olmak cidden ilgisini çekmişti ama okul kütüphanesinde ettikleri sohbetlerde bu fikri aklına sokanın Bayan Elm olduğu da çok açıktı. Labirentler'se başından beri abisinin hayaliydi tabi.