Tunus Caddesi'ne vardığımda, üç katlı eski apartmanların arasına bir at başı gibi uzanan TÜBİTAK binası gözüme takıldı. Kafamı kaldırıp, metalik ve turuncu renkli bu koca binayı adamakıllı süzdüm. Yüz binlerce yıl boyunca, alet kullanma yetimizi geliştirmemizin bir sonucu olarak diktiğimiz bu bina, mimarisi ve işleviyle sanki yolumu kesmişti.