Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

202 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
*Bu bir inceleme sayılmaz. Okumaya tenezzül etmemeniz tavsiye edilir. Öyleyse neden yazdın derseniz kendi kendime konuştuğum bu yazının profilimde yeri olduğunu düşündüğüm için yazdım.* Bir zamanlar bir şeyler karalardım. Bunları okuyan ilk kişi buna 'saçmalardan seçmeler' demişti. Tavsiye olarak da evde tıkılıp kalmayı bırakmamı insan içine karışmamı önermişti. Dediğini yaptım. İnsan içine karıştıkça bir şeyler karalamayı bıraktım. Bu aslında iyi değil, kötü bir gelişmeydi. Bunu içim ne kadar dolu olsa da bir şeyler karalayamadığımda anladım. İnsan içine çıkarak aslında kendi sesimi bastırmıştım. Başkalarını dinlemeye o kadar odaklanmıştım ki kendimi hiç duyamaz olmuştum. Kitabı okurken o saçmalayan çocuğu hatırladım. Ve yalnız olmadığını hissettim. İnsan arada yalnızlaşır ve bunun sonucunda da 'saçmalayabilirdi.' Canı isterse gökyüzünü yeşile boyar, canı isterse kimsenin anlamlandıramadığı şeyler yapar, canı isterse dakikalarca sebepsizce güler ve ağlardı. Delilik değildi bu, saçmalık da sayılmazdı. Yalnızlığın bir sonucuydu sadece. Aşırı yalnızlık, sebepsiz ve tuhaf karşılanan davranışları da beraberinde getiriyordu belki de. Bazı insanlar vardır. Yıldızları o kadar sönük, sesleri o kadar cılızdır ki, bütün dünya onları anlatmaya değer bir yaşamları olmadığına inandırır. Halbuki anlatmak, görünmek, dinlenmek en çok onların hakkıdır. Çünkü içlerinde hiç anlaşılmamaktan oluşan kuyu gibi bir yalnızlık vardır. Belki de insan en çok kendisini anlamalı, en iyi kendisini tanımalı, en fazla kendisini dinlemelidir. Çünkü bence insanı asıl yalnızlaştıran, kendine yabancılaşmasıdır. Bu kitap, kendine bile yabancı olan o yalnızların hikayelerinden oluşuyor benim gözümde. Beyaz mantolu adam onu giyene kadar kimin dikkatini çekti? Hiç kimsenin. Unutulanı fark ettiren özellikle geçmişe dönüp bakılmasıydı. Şimdiye kadar hiç yaşadığını hissetmemiş bir insana korkuyu hissettiren bir mektup geldi. Dilini bile bilmediği o mektubu alana kadar kendisi bile kim olduğunu umursamıyordu. Her bir öyküsü bir duyguya dokunuyor. Her duygunun altında bir yalnızlık yatıyor. Oğuz Atay yapmış yapacağını. Benim bile yıllar sonra saçmalamamı sağladığı için bir teşekkürü daha borç bilirim.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.