Anderson'ın kitabı hep ertelediğim bir milliyetçilikler çağı okumasıydı, çok büyük bir kayıp olduğunu söyleyemem. Daha ziyade Güneydoğu Asya ve Latin Amerika örneklerinden hareketle, sömürgecilik ve post-kolonyal dönemde ortak kültür/yayın dili üzerinden milletlerin düşlenip kurulması odaklı bu kitap. Bir not da yayınevine: 227 sayfa ve yüzlerce dipnotta Türkiye örneği birkaç cümlede geçiyor sadece, yayınevi kapakta niye bu tercihte bulundu, bilmiyorum, tamamen saçma geliyor bana