Herman Hesse'nin yeri bende bir başkadır. Lisede Nietszche, Camus, Sarte ve daha nice Nihilizm'in etkisinde yazar okuduysam da annem Siddharta'yı okumama izin vermemişti. Uzun soluklu bir tartışmanın ardından okumadım ancak başlığı karakterin ismi olan kitaplara zaafım olduğundan Hesse'nin pek de popüler olmayan "Peter Camenzid"i dikkatimi çeker çekmez okumaya başladım. Otobüsle okuluma varana kadar elimden düşüremediğim kitap, beni doğanın ve insan tabiatının derinliklerinde dolaştırırdı. Öyle bir keyif alırdım ki kitabın kapağını açınca önümde baharın yeşil kokusunu, ırmakların çağlayaşını ve düzenin kendine has ritmini duyar gibi olurdum. Kendi küçük dünyamdan başka dünyaların rutinlerine olan şahitliğim beni sınavların stresinden bir nebze uzaklaştırırdı. Bu yüzden aslında bir karakteri veya bir durumu yalın haliyle kaleme alan Hesse, biraz da onunla tanışırkenki ruh halim ve duygusal bağım yüzünden benim için önemli bir isim. "Çarklar Arasında" başımı gömüp çalıştığım senelerdeki hislerimin çoğunu taşıyan bir eser. Çalışmaktan sinir hastası olacak kadar takıntılı Hans'ın manastır sınavını kazandıktan sonraki yolculuğu, kendini henüz tanıyamadan etrafında cereyan eden olaylar neticesinde gençliğin tekinsiz ruh haliyle son bulur. Karakterin en sevdiği aktivite olan balık tutmak uzun yıllar dersleri yüzünden bir hayale dönüşmüşken şimdi içinde buna dair bir isteğin bile olmaması yılların yonttuğu acı bir serzeniştir. Manastırda'ki arkadaşı Hermann, vizyonu, davranışları ve derslerin ötesindeki ufkuyla Hans'a başka dünyaların varlığını tanıtır. Alışageldiği yönelimlerinden uzaklaştıkça dengesi şaşan Hans'ın zihni artık çok bulanıktır. Sürekli çalışmak, kendini geliştirmek, ilerlemek ucunda ruhu tatmin edecek bir amaca bağlanmayacaksa çabalarımızın ne anlamı var? Çarklar arasında ezilip gitmemek için koşuşturduğumuz bu dünya, tabiatında vakit geçirip derin düşüncelere dalmayacaksak neden böylesine cezbedici? Doğanın evrensel sunağı, verdiği huzurun karşısında onu idrak etmeye hazırlanmış bir ruhtur. Okuyanlar belki kitaptan etkileyici bir şeyler bulamayabilirler. Bir iç buhranın ve tekdüze bir hayatın fragmanlarından oluşan bu kitap, tam da bu yüzden beni içine çeken bir eser oldu. Uzun bir aradan sonra yine elim Hesse'nin kalemi üzerinde dolaşacak. Bakalım Siddharta'ya sıra ne zaman gelecek? NOT: Hesse, Hans ile Hermann'ın dostluklarını daha fazla irdelemeliydi. Bazı yerlerde tam içine girip çözümleme yapmak isterken aniden kesmiş. Sanarım psikoloji okuyanların bir dürtüsü bu. -hmm, peki tam olarak o noktada ne hissettin yani senin için ne ifade ediyordu bu durum... hıhııııı

Çarklar ArasındaHermann Hesse · Can Yayınları · 20201,703 okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem Ak