Etiketleme postu / Yaşam üzerine beyin fırtınası!
"Yüz yıl sonra, büyük olasılıkla buradaki insanlar (ben de dahil) yeryüzünden silinmiş, toprağa ya da küle dönüşmüş olacak. Böyle düşünmek tuhafıma gidiyordu. Önümde olan her şey bir serap gibi gelmeye başlıyordu. Sanki rüzgâra kapılıp her an savrulup gidecek gibi. Ellerimi açarak dikkatle baktım. Şu an yaptığım işin bir amacı var mıydı acaba? Neden yaşama böylesine sarılmam gerekiyordu?"
Sevgili 1k okurları ;
Haruki Murakami 
Sahilde Kafka kitabı ile bize bol felsefe yaptırabilecek bir alıntı çıkardı.
Ne dersiniz, yaşama neden sarılmamız gerekli sizce?
Şu an yaptığımız işlerin amaçları neler? Neden bütün emeklerimiz bir anda yok olacak gibi hissediyoruz?
Haydi gelin konuşalım ?
Herkes yorumunun sonuna bir başka arkadaşını etiketlemeyi unutmasın. =)
📸 
Mehtap Egribel ilk etiketimiz fotoğrafın sahibine olsun 💫
··
8 artı 1'leme
·2.089 görüntüleme
Bazen yaşama sarılmak için yeterli isteği bulamıyoruz. Çünkü ölümün varlığını unutuyoruz. Emeklerimizin boşa gideceğini düşünmek gibi ölerek yaşamımızın boşa gideceğini düşünmek... Oysa öyle mi? Gezdim, yedim, sevdim, sevildim, ağladım, güldüm, anne oldum, okudum ve öğrendim. Bir hiç olacak olsam da yaşarken hiç hiç olmadım. Her şey yok olacak olsa da ben var oldum. 😌
Kaan ? ⏬
Murakami, çok güzel bir varoluşsal sancı örneği sunmuş bu alıntıda. Özellikle ben bu tarz düşüncelere değer verdiğim insanları kırdığımda, ya da onlar tarafından kırıldığımda giriyorum. Ölüm alacak bedenimizi, mutlak son, neden bu kadar boş şeyleri kovalıyoruz ve kırıcıyız diye sorgu halinde buluyorum kendimi. Yakın zamanda çok sevdiğim bir yakınımı kaybettim. Yıllardır çalıştığı, emek verdiği ikramiyeyi ve emeklilik maaşını alamadı. Eşi, çocukları aldı. İki çocuğunu da evlendirmek istiyordu. Öldükten ikisi de 1 sene sonra evlendiler. Şimdi torunu olacak onu da göremedi. Çocuklarının işe girmesi en büyük isteğiydi, onu da göremedi. İnsanlar dünyalık şeyleri çok kovalıyor. Sevmek, sevilmek, saygı, hoşgörü, değer, ilgi, anlayış vs gibi birçok güzel duygu sadece bir kelime olmuş durumda. Çoğu yaşayamadan, yaşatmadan çekip gidiyor. Deprem hadisesini yakın zamanda yaşadık. Pandemi de yine aynı. Ama hemen unutuluyor. İnsanlar önce kendini sonra da karşısındakini kandırıyor. Her şey eskisinden daha kötüye gidiyor ve elimizi uzatıp hiçbir şey yapamıyoruz. Yaşama sarılmamız neden gerekiyor diye sormuş ya yazar. Cevabı şu; çünkü düzeltmek için birilerinin bir şeyler yapması şart, çünkü birilerinin inancını kaybetmemesi şart ve her zaman düzeltmek için bir mümkünlük mevcut. İşte nedenler bunlar. 
Gamze
Zamanın hükmü altında kıvranan insan, kısa bir ömürle sınırlı olan hayatının anlamını arar. Göz açıp kapayana kadar geçen yıllar, kuşkusuz kişinin unutulmaz izler bırakabilme arzusunu doğurur. İnsanoğlu, kendi varlığını gelecek nesillere aktarmak, adını tarihe not düşmek için var gücüyle çabalar.
Ben de, kırık dökük zamanın kudretine karşı koyabilmek, ölüm kapıyı çaldığında bile unutulmamak adına kalemi elime alıyorum. Kağıtlara dökülen kelimelerim, benim iz bırakma çabamın bir yansımasıdır. Çünkü ben, iki üç nesil sonra da adı anılan, hatırlanan bir varlık olmanın peşindeyim.
Kitaplarım, makalelerim, köşe yazılarımda geçen her bir kelime, beni gelecekte hatırlayacak olanların düşüncelerine dokunmak, kalplerine seslenmek için bir köprü kuracak diye umuyorum.
Abdurrahim Zararsız
Bir amaç uğruna yaratıldık ve bir amaç uğruna yaşıyoruz. Hepimiz aynı amaç ile doğruyu bulmak için yaratılmış olsakta. Yaşamak için tutunduğumuz amaçlarımız farklı. 'Her koyun kendi bacağından asılır' lafı geliyor aklıma ve ne kadar saçma diyorum. Çünkü bizler sadece kendi hayatlarımızı yaşamak için dünyaya gelmiyoruz, başkalarının hayatlarına da dokunuyor, iyi kötü örnek teşkil ediyoruz. Köklerimizi ne kadar sağlam atarsak o kadar bağlı kalıyoruz ve hatta bir gün bitecek olmasını bile unutuyoruz. Bana göre köklerim her dokunduğu toprağa farklı bir bakış açısı, farklı bir yaşanmışlık kazandırıyor. Bir gün unutulup gitsem de emeklerim orda duruyor. Ve evet emeklerim benimle birlikte yok olup gitmiyor.. 
Engin Mavi
Sadece yaşamak ve günümüzü görmeye geldik diye düşünüyorum. 
Burak Beyhatun
Her insanın hayata gelmesinin bir nedeni ve amacı var.Biz hayatta var oldukça insan bu amacını ve nedenini sorgulamalı.Ve insanın hayatta yaptığı işi,arkadaşlıkları,gezdiği mekanlar, giydiği kıyafeti ve renkleri seçimleri asla bir tesadüf değil.insan kendini anlamlandırıp tanıyabilginde dünyayı yerinden oynatacak potansiyele sahip.Peki bu potansiyeli ortaya çıkarmak için neyi bekliyoruz o güç bizde var oldukça bekleme, neden var olduğunun amacını bul ve ruhun bende varım diye çığlık atsın
Herkesin söyleyeceği en iyi şarkının notoları yureginde saklı 😉
Y Â š M į N Y e Š
@Uygurayse Bence biz birlikte mutlu olmak için geldik bu dünyaya ne dersin?
Bence bu dünyadaki yaşantımızda kendimizi mutlu etmek ve kendimizi oyalamak için bir şeyler yapıyoruz. Sen ne düşünüyorsun 
Ümit Bayraktaroğlu bey?
Yaşama sarılmamiz gerekiyor çünkü bizler sadece insanız ve bize öğretilen şeyi yapıyoruz ama bundan da ziyade yaşama sarılmamiz gerekiyor çünkü gerçek sonumuzu bilmiyoruz, her inanç, her düşünce farklı birşey savunuyor ama bunların doğruluğu kesin değil ve bilinmemenin verdiği korkuyla yaşama sarılmamiz gerekiyor çünkü şuan tek bildiğimiz bu ve bunu yapmamız gerekiyor. Bütün emeklerimiz yok olacak gibi geliyor ama ben buna inanmıyorum çünkü aslında her ne kadar inkar edilse de inancım bizlerin enerjiden olduğu yönünde yani bizler bir enerjiyiz ve ne kadar iyi enerjimiz olursa ne kadar kendimizi geliştirirsek ne kadar insanlara yardımcı olursak öldükten sonra o enerjilerimizin tekrardan dünyaya yayılacagina ve belkide birilerinin hayatına dokunmuş olacağız bilemiyoruz. Ve belkide enerjilerimize göre yeni hayatlar yaşayacağız yada başka şeyler yada dini inanç olarak da öbür dünya içinde geçerli üzerine yorum yapılacak ve aynı oranda yanlış anlaşılması yüksek bir konu o yüzden şimdilik sonlandırıyorum. Ama tartışmaya her zaman açık bir insanım farklı görüş ve fikirler benim için çok değerli
Carpe diem felsefesine de hem katılıyorum hemde pek katılmıyorum Alper abiiii 🙃 üzerine konuşalım 💫
Beni davet ettiğin içinde teşekkür ediyorum 
Alper
Bu alıntı ile sonlandırıyorum
"Belki de basit bir matematik formülüdür. Gelecekten geçmiş çıkarsa şimdiki zaman kalır..
~ 
Kinyas ve Kayra
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.