Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Spoiler (tanıtımdan*)
Santiago Nasar, bulundukları bölgedeki zengin Arapların başı sayılan genç ve zengin kişidir. Küçük yaşta babası ölmeden evvel bir kız ile nişanlanmış, düğün hazırlıkları içerisindedir. Şehrin en zengin ve çapkınları arasında bulunmaktadır. Evindeki hizmetçiyle, hizmetçinin kızıyla bile arasında münasebet bulunmaktadır. Yıllardır ertelenen düğünü seneye Noel 'de yapılması kararlaştırılmış, hazırlıklara başlanmıştır. Evde annesi ve hizmetlileriyle birlikte yaşamaktadır. Bir gün şehre bir yabancı gelir. Bayardo San Román, şehre geldiğinde çok gizemli biri gibi sayılmaktadır. İşinin ne olduğu, nereli olduğu, bu şehre niçin geldiği gibi akıllarda bir ton soru bırakmıştır. Halk bunları merak etse de kimse bunu ona sorma cesaretini gösteremez. Bir zaman sonra şehre evlenmek için uygun bir kız aradığını, ve o kızı bulmak için de şehir şehir, ülke ülke gezdiğini söyler. Bunu ilan ettikten birkaç gün sonra Angela Vicoria isimli kıza tutulur. Bayardo San Román, Angela 'yı otelinin girişte bulunan camından görmüş, otel sahibine de uyandığımda hatırlat bu kızla evlenmem gerem diyerek, onunla evlenmeye karar vermiştir. Angela'nın anne ve babası, hatta kardeşleri bile bu evlilik için çok heyecanlı ve istekli olsalar da, hemen kabul etmek isteseler de Angela, o kadar heyecanlı değildir. Çünkü o aşık olarak evlenmek istemektedir. Ve Bayardo San Román'a karşı da bu şekilde hisleri bulunmamaktadır. Bayardo San Román'ın zamanla çok zengin olduğu, saygın bir albayın dolayısıyla saygın bir ailenin tek oğlu olduğu da anlaşılınca Angela'nın onunla evlenmekten başka yolu kalmamıştır. Bayardo San Román, Angela ne isterse yapmakta, bir dediğini iki etmemektedir. Öyle ki Angela'nın şehirdeki en beğendiği evi sorup sonra o evi alabilmek için kırk takla atmış en sonunda bunu başarmıştır. Düğün günü yaklaştıkça masraflar artmaktadır. Ancak Bayardo San Román aşık olduğu kızla evlendiği için gözü hiçbir şeyi görmemektedir. Zaman geçer düğün günü gelir çatar. Düğün olur, gelin ile damat odasına, evine çekilir. Ancak sabah ezanı ile birlikte Angela'yı annesinin evine geri getiren Bayardo San Román l, Angela'nın bakire olmadığını annesine söyler. Çok katı kuralları bulunan anne, Angela'ya bir süre eziyet ettikten sonra, bu günahı kiminle işlediğini söylemesini ister. Döverek zorla söylettiğinde ise kız Santiago Nasar'ın adını verir. Angela'nın abileri olan Vicario kardeşler kasap bıçaklarını alarak namus davası için Santiago Nasar'ın peşine düşerler. Buldukları ilk yerde öldüreceklerdir. Ancak ellerinde bıçak tüm şehirde gezdikleri için Santiago Nasar'ın öldürüleceğini tüm şehir duyar. Ancak namus davası olduğu için hiç kimse karışmak istemez. Karışabilecek güçte olan kişiler de ikizlerin böyle bir şeyi yapamayacakları kanaatinde oldukları için haberi çok da umursamazlar. İkizler Santiago Nasar'ın evinin önünde onu beklemektedir. Santiago Nasarz, düğünden sonra gece arkadaşları ile geçirmiş sabah da erkenden psikoposu görmek üzere çıkmış henüz de eve hiç girmemiştir. Psikoposu yanından gelirken nişanlısının evine uğrar. Ancak aldatıldığını öğrenen nişanlısı onu terk ederek öldürüleceğini haber verir. Santiago Nasar, kendi evine doğru hızla koşmaktadır. İkizler de kendisini kovalamaktadır. Tam evine gireceği sırada, Santiago 'nun odasında olduğunu düşünen annesi kapıyı kapatarak ikizlerin girmesini engellediğini düşünür. Ancak kapıda kalan kişi Santiago Nasar'dır. Böylece Santiago Nasar birkaç dakika içinde tüm organları dışarıya çıkmış bir halde ölü bulunur. Bu cinayet sebebiyle ikizler 3 yıl hapis yatar. Sebeplerinin namus davası olması sebebiyle cezaları hafifletilmiştir. Aradan zaman geçtiğinde Angela, Bayardo San Román'a aşık olur. Ve tam on altı yıl boyunca ona mektup yazmayı hiç bırakmaz on altı yıl sonunda ise Bayardo San Román ile Angela birleşir. Değerlendirme: Tolstoy der ya hani "Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." Bu muhteşem hikaye de ise şehre bir yabancı geliyorm ve düğün katliama dönüşüyor. Kırmızı Pazartesi, bir cinayetin romanı. Bir cinayeti tüm ayrıntı ve araştırmaları ile tüm karakterlerin gözünden anlatımından bizlere aktarıyor. Oldukça akıcı olan üslubu ile merak uyandırıyor. Aslında katil belli, öldürülen kişi belli, olay belli sadece nasıl öldürüldüğü anlatılıyor. Ancak yazarın öyle bir üslubu var ki her şey ortadayken bile heyecan vermeyi başarabiliyor.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.